haiz

Turkish-English Translation

  1. containing
  2. having
  3. provided with
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

bütün diplomaları haiz
fully certificated
dava etme ehliyetini haiz
capable of suing
her türlü modern konforu haiz
will all modern conveniences
her türlü modern konforu haiz
with all modern conveniences
kanunen medeni hakları kullanma ehliyetini haiz
legally competent
kaza yetkisini haiz
having jurisdiction
mesken vasfını haiz
residential Adjective, Zoning Law
ödeme kabiliyetini haiz
responsible bidder
tam kanuni ehliyeti haiz
of full legal capacity
uygulanma kabiliyetini haiz
enforceable Adjective, Law
haiz olmak
to possess Verb
(bir iş için) aranan vasıfları haiz olmak
to hold the qualifications Verb
ancak dava ile almak hakkını haiz olduğu şey
in acuse
aşağı veya mağdur derecesindeki kaza yetkisini haiz mahkeme
the court below
aslında haiz olunmayan yetki
colour of authority
aynı şartlarını haiz bir opsiyon satın alarak
closing purchase
bir şeyi hususi bir sıfatı haiz olarak yapmak
to do something in a private capacity Verb
birinci derecede ispat kabiliyetini haiz delil
best evidence
cezai ehliyeti haiz olmak
to be mentally competent Verb
dolayısıyla ispat kudretini haiz delil
circumstantial evidence
dolayısıyla ispat kuvvetini haiz delil
circumstantial evidence
dolaylı olarak ispat kuvvetini haiz delil
circumstantial evidence
evlerini her türlü konforu haiz yaptılar
they have fitted their house up with all modern conveniences Noun
gerçek değer (bir şeyin bizatihi haiz olduğu değer
intrinsic value
harcama yetkisine haiz olan hükümet dairesinin yasal yetkisi
obligational authority
hayati önemi haiz kurum
vitally important establishment
hayati önemi haiz menfaatler
vital interests Noun
hayati önemi haiz menfaatler
vital interest
hayati önemi haiz meslek
vitally important vocation
hukuki ehliyeti haiz olma
capable to act in law
hukuki kudret ve ehliyeti haiz olan
capable
hükümetin teminatını haiz ipotek
government-backed mortgage
hükümetin teminatını haiz ipotek
goverment-backed mortgage
kanunen yeterli ehliyete haiz olmamak
to be statutorily unfit Verb
kanuni yetkiyi haiz başkan
legally qualified chairman
menkul eşya veya bir menkul eşya üzerinde haiz olunan hak
personal property
ödeme yapma yetkisini haiz olmak
to have the authority to make payments Verb
oylama ehliyetini haiz olmak
to have qualified vote Verb
oylama ehliyetini haiz olmak
to be qualified vote Verb
politik önemi haiz karar
policy decision
seçime katılabilme şartlarını haiz olmak
to qualify for the election Verb
tanıklık etmek ehliyetini haiz olmak
to competence to give evidence Verb
temsil yetkisini haiz kişi
authorized representative Noun, Law
vasiyet yapma ehliyetini haiz olmak
to be sound and disposing mind Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Sâhip, mâlik, taşıyan
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.