Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
hands on
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
deneyimli
deneyimli olma
uygulamalı
tatbiki
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
get (one's) hands on
sahiplenmek
Verb
get one's hands on ...
...'i elde etmek
Verb
lay hands on
(a) birisini yakalamak, tutuklamak, ele geçirmek, enselemek, (b) (dinî törende papaz) elini birinin başına
koymak, kutsamak, takdis etmek, (c) el uzatmak, tecavüz etmek, saldırmak, dövmek.
lay hands on
tutmak, yakalamak, ele geçirmek, bulmak, yakasına sarılmak.
lay violent hands on
şiddet kullanmak
Verb
hands on manager
masasından kalkarak işin her aşamasına bedensel olarak katılan yönetici
all hands on deck
herkes güverteye
all hands on deck !
herkes güverteye
lay hands on sth
bir şeye el koymak
Verb
lay violent hands on oneself
intihar etmek
Verb
lay violent hands on oneself
kendini öldürmek
Verb
pipe all hands on deck
bütün tayfaları güverteye çağırmak
Verb
be on sb's hands
birine yük olmak
Verb
go on one's hands and knees
emeklemek
Verb
hang heavy on one's hands
(zaman) bir türlü geçmek bilmemek
Verb
hang heavy on one's hands
(zaman) geçmek bilmemek
Verb
have an empty house on one's hands
elinde boş bir ev olmak
Verb
have on one's hands
emrine amade olmak
Verb
have something on one's hands
çok meşgul olmak
Verb
have time on one's hands
çok boş vakti olmak
Verb
lie on sb's hands
birinin elinde olmak
Verb
on all hands
her tarafta(n), her yerde(n).
sit on (one's) hands
(a) isteksizce alkışlamak, oyuna/temsile pek ilgi göstermemek, (b) boş oturmak, hiçbir şey yapmamak.
sit on one's hands
eli kolu bağlı durmak, hiçbir iş yapmamak, oturup beklemek.
take on hands
işçi almak
Verb
Time lies heavy on my hands
İşsizlikten sıkılıyorum.
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.