harbour

  1. liman.
    harbor = harbour dues: liman vergisi.
    harbor = harbour master: liman müdürü/reisi.
  2. barınak, sığınak, melce.
  3. barın(dır)mak, sığın(dır)mak.
    to harbor = harbour refugees.
  4. saklamak, gizlemek, yataklık yapmak.
    to harbor = harbour fugitives/thieves/a criminal.
  5. (fikir vb.) beslemek.
    to harbor = harbour suspicion.
    to harbor = harbour a grudge against someone:
    birisine karşı kin beslemek.
  6. içermek, içine almak, ihata/ihtiva etmek.
  7. (gemi) limana sığın(dır)ma, demirlemek.
limana varış
limana muvasalat
yapay liman
suni liman
limandan çıkmak Verb
bir limana uğramak Verb
limanı ekskavatörle taramak Verb
açılmak Verb
limandan çıkmak Verb
gece barınağı
ticaret limanı
limana girmek Verb
limana varmak Verb
buzla kaplı liman
buzsuz liman
iç liman
limandan ayrılmak Verb
savaş gemileri limanı
doğal liman
açık liman
dış liman
liman açığında kalmak Verb
limanı terk etmek Verb
gelgit limanı
aktarma limanı
köpek beslemek Verb
liman vinci Noun
liman ücreti
liman rüsumu
liman ışıkları Noun
Theodosius Limanı Noun, Place Names
birini barındırmak Verb
liman römorku