harcamalar

Turkish-English Translation

  1. outlay
  2. outgoings
  3. expenses
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

açığa dayanan harcamalar
deficit spending
aktiflerin paraya çevrilmesi için fiilen yapılan harcamalar
actual expenses of realization of assets Noun
aktiflerin paraya çevrilmesi için fiilen yapılan harcamalar
actual expenditures for the realization of assets Noun
alındılar ve harcamalar
incomings and outgoings Noun
başka yollarla tazmin edilmemiş harcamalar
expenditures not otherwise received Noun
bayram yolculuklarında yapılan harcamalar
tourist expenditure
bildirilmiş harcamalar
traceable expenditure
brüt milli harcamalar
gross national expenditure Noun
cömert harcamalar
lavish expenditure
cömertçe harcamalar
extravagant expenses Noun
değer artırıcı harcamalar
improvements Noun
dışsal harcamalar
exogeneous expenditures Noun
faaliyetler için yapılan harcamalar
operations costs Noun
gayri safi milli harcamalar
gross national expenditures Noun
gider hesabından yapılan harcamalar
expense account spendings Noun
idari harcamalar
administrative expenses Noun
ihtiyari harcamalar
discretionary spending
masraf yazılabilecek harcamalar
deductible expenses Noun
nakdi harcamalar
actual expenditures Noun
nakdi harcamalar
actual expenses Noun
nakit harcamalar
cash expenses Noun
nakit harcamalar
out-of-pocket expenses Noun
net harcamalar
actual outlays Noun
olağanüstü harcamalar
non-recurring expenditure
olağanüstü harcamalar
extraordinary expenses Noun
olağanüstü harcamalar
extras Noun
olağanüstü harcamalar
extra costs Noun
özel harcamalar
special expenditure
planlanmış olanların çok altında kalan harcamalar
shortfall
rutin harcamalar
routine expenditure
s başka yollarla tazmin edilmemiş harcamalar
expense not otherwise received
sabit varlık için yapılan harcamalar
capital expenditures Noun
sabit varlık satın almak için yapılan harcamalar
capital expenditure (s)
sosyal harcamalar
social expenditure
temel harcamalar
basic expenditure
toplam yurtiçi harcamalar
gross domestic expenditures Noun
yerel harcamalar
local expenditure
zorunlu olmayan harcamalar
discretionary spending
harcamalar eğrisi
outlay curve
beklenmedik harcamalar için ayrılan fon
provident fund
hem coğrafi bakımdan yayılma hem de ürün çeşitlendirme amacıyla büyük çapta harcamalar yapmak
to spend heavily on both geographical and product diversification Verb
kişisel tüketim harcamaları (mallar ve hizmetler için tüketiciler tarafından yapılan harcamalar
personal consumption expenditures Noun
önemsiz (küçük harcamalar için ayrılan fon
petty cash fund
yapılan harcamalar için geri alınacak meblağlar
accrued expenses Noun
yapılan harcamalar tazminatı
compensation for outlay (incurred)
Turkish-English phrases from Zargan's own database