hedef

Turkish-English Translation

  1. point
  2. idea
  3. cause
  4. purpose
  5. goal
  6. target
  7. meaning
  8. aim
  9. objective
  10. intention
  11. mark
  12. dream
  13. scope
  14. determination
  15. motive
  16. subject
  17. Noun destination
  18. market
  19. butt
  20. object
  21. design
  22. big idea
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

(askerlik) harekâtın hedefi
objective point
bilanço hedefi
statement purpose
bir kanunun hedefi
object of a statute
boy hedefi
butt
bütçe hedefi
budgetary target
bütçe hedefi
budget target
ekonomik politika hedefi
economic policy goal
harekâtın hedefi
objective point
holding hedefi
conglomerate target
kanunun hedefi
policy of the law
kâr hedefi
profit target
kariyer hedefi
career objective Noun, Employment
kariyer hedefi
career goal Noun, Employment
masraf hedefi
expenditure target
meslek hedefi
occupational goal
pazarlama hedefi
marketing goal
planlama hedefi
planning target
randıman hedefi
output a
randıman hedefi
output target
tahrip hedefi
demolition target
tam istihdam hedefi
full employment target
üretim hedefi
production aim
üretim hedefi
production target
üretim hedefi
production goal
yatırım hedefi
investment goal
yatırım hedefi
investment target
(askerlik) ara hedef
phase line
amaç ya da hedef
bourn
amaç ya da hedef
bothy
ana hedef
prime target
ana hedef
main aim
ana hedef
principal aim
başlıca hedef
primary objective
bazı oyunlarda hedef
tee
bazı oyunlarda hedef
home
ekonomik politik hedef
economic policy goal
gerçekçi hedef
realistic objective Noun
gerçekçi hedef
realistic goal Noun
ilk hedef
initial objective
kanuni hedef
statutory object
kolay hedef
soft target
kolay hedef
low-hanging fruit Noun
küçük ve kesin hedef
pinpoint target
mesleki hedef
professional goal
meşru hedef
fair game
meşru hedef
legitimate target Noun, Military
politik hedef
political goal Noun, Politics-Intl. Relations
politikada hedef
name of the game
siyasi hedef
political goal Noun, Politics-Intl. Relations
toplam hedef
overall goal
ulaşılabilecek hedef
practicable aim
hedef alanı
a area
hedef alanı
target area
hedef alınan tarih
target date
hedef almak
to aim at Verb
hedef almak
to have as one's target Verb
hedef almak
to target Verb
hedef arama
homing
hedef belirlemek
to set a goal Verb
hedef bölgesi
target area
hedef dil
target language
hedef dil
a languaze
hedef dil
target language Noun, Translation
hedef edinilen tarih
a date
hedef fiyat
target price
hedef fiyat
basing point price
hedef fiyat (satıcının bir ürün için saptadığı satış fiyatı
a price
hedef göstermek
to target Verb
hedef grup
target group
hedef grup
a group
hedef indirimi
target rebate Noun, Competition Law
hedef işareti sınama
benchmark testing
hedef işareti sorunu
benchmark problem
hedef işareti yordamı
benchmark routine
hedef izleyici birim
target tracking unit Noun, Military
hedef izleyici kitlesi
target audience Noun, Advertising
hedef kitle
target audience Noun, Advertising
hedef kitle
target group Noun, Advertising
hedef kitle
target audience Noun
hedef kitlenin tamamı
universe Noun, Advertising
hedef lenen rakamlar
target figures Noun
hedef merkezi
center of the target
hedef merkezi
bulls eye
hedef metin
target text Noun, Translation
hedef olmak
to be the butt of Verb
hedef olmak
to incur Verb
hedef pazar
target market
hedef piyasa
target market
hedef planı
end-state plan
hedef sanayiler
a industries Noun
hedef sanayiler
target industries Noun
hedef sayfa
landing page Noun, Advertising
hedef tahribi
target destruction
hedef tahribi
a destruction
hedef tahtasına koymak
to target Verb
hedef tarihi
target date
hedef tespiti
a acquisition
hedef tespiti
target acquisition
(AT) hedef fiyat (bir malın AT tarafından saptanan fiyatı
target price
basılı reklamın hedef alanındaki okuyucuların yüzdesi
adpage Noun
bir hedef gruba postayla gönderilen reklam
direct mail
bir reklamı en az bir kez gören hedef grubun yüzdesi
net cover Noun
birini hedef almak
to take aim at sb Verb
birşeyle birini hedef almak
to target something on someone Verb
birşeyle birşeyi hedef almak
to target something on something Verb
eleştiriye hedef olan kimse
target
hem de hedef şirket tarafından hoş karşılanmazlar
grey knight
kendini eleştirilere hedef yapmak
to expose oneself to criticism Verb
kötülüğe hedef edilen itiraz
pettifogging objection
kötülüğü hedef edinen
vexatious
kötülüğü hedef edinen itiraz
pettifogging objection
kötülüğü hedef edinme
pettifogging
önceden belirli bir hedef grubu seçmeden yapılan reklamlar
blanket coverage
silah hedef hattı
weapon target line
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Nişan alınan yer, nişangâh
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.