high horse

  1. Noun gururlu/mağrur davranış, tepeden bakış, kendini beğenme.
    on one's high horse: küstah, mağrur, kendini beğenmiş bir tavırla.
yüksekten bakmak Verb
burnu büyük olmak Verb
(a) gururu kırılmak, (b) burnu sürtülmek, (c)
argo attan inip eşeğe binmek.
yelkenleri suya indirmek Verb
direnmek, ayak diremek, öfkelenmek, kafa tutmak.
kibirlenmek, böbürlenmek, başkalarına tepeden bakmak, kibirinden yanına yaklaşılamamak, “alçak dağları ben yarattım” demek.
yüksekten atmak, caka satmak.