high-grade

  1. âlâ, üstün (nitelikli/vasıflı), yüksek kaliteli.
    a high-grade performance.
  2. zengin (maden cevheri), saf maden oranı yüksek.
    high-grade gold ore.
  3. maden ocağından azar azar çalınan külçe altın veya zengin maden cevheri.
  4. maden ocağından azar azar külçe altın veya maden cevheri çalmak, tırtıklamak.
  5. depodan kerestenin en iyisini almak.
birinci sınıf plasman
çok değerli kıymetli kâğıtlar Noun
kıymetli teminat
birinci sınıf hisse senetleri Noun