homestead

English-Turkish Translation

  1. ev ve müştemilat
  2. malikâne, çiftlik ve müştemilâtı.
  3. özel yasa ile korunan malikâne.
  4. Batı Kanadada Federal hükümetin bazı koşullarla şahıslara devrettiği genellikle 65 hektarlık arazi.
  5. özel yasa ile malikâneye yerleş(tir)mek.
    His grandfather homesteaded in Alberta.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

business homestead
kendi evinıiş yeri olarak kullanmak Verb
business homestead
(US) kendi evini işyeri olarak kullanma
declaration of homestead
(US) bir gayri menkulün vasıflarının saptanması
homestead Act
özel malikâne yasası: 1862'de ABD Kongresince kabul edilen ve batı ABD'de özel kişilere işlenmek üzere
65 hektarlık bedava arazi bağışlayan yasa.
homestead exemption law
(a) özel malikâne yasası ile tahsis edilen arazinin haczini ve gaspını yasaklayan yasa, (b) devlete ait
araziyi, yerleşmek isteyenlere satmaya izin veren yas.
homestead law
(a) özel malikâne yasası ile tahsis edilen arazinin haczini ve gaspını yasaklayan yasa, (b) devlete ait
araziyi, yerleşmek isteyenlere satmaya izin veren yas.
homestead lease
(US) 28 yıllığına kiralama
English-Turkish phrases from Zargan's own database