honeycomb

  1. bal peteği, petek, gümeç.
  2. peteğimsi, petek şeklinde, göz göz (şey).
  3. delikler aç(ıl)mak, delik deşik etmek/olmak, petek şekline koymak, göz göz yapmak.
    The rock was honeycombed with passages.
petek güvesi
(Galleria melonella): peteklere musallat olup arılara zarar veren bir tür güve.
gözlü radyatör
petekli radyatör
işkembe, börkenek.
hertarafına yayılmak/nüfuz etmek, içine işlemek, … ile dolup taşmak, çalkalanmak, içinden çürümek, için
için yıpranmak.
The city is honeycombed with crime.
honeycombed with spies: casuslarla dolup taşmış.
The army was honeycombed with discontent: Ordu, hoşnutsuzluk yüzünden için için çürüyordu.
altıgenli desen
balpeteği
bal peteği