idle

  1. Adjective işsiz.
    idle workmen. When men cannot find employment, they are idle.
    the idle rich: işsiz/âvâre zenginler.
  2. Adjective boş, âvâre.
    idle hours. We spent many idle hours during the holidays.
  3. Adjective işlemeyen, âtıl, gayrıfaal, muattal.
    During the business depression half the machines in the factory were idle.
  4. Adjective aylak, başıboş, tembel, haylaz.
    an idle worthless girl.
  5. Adjective asılsız, anlamsız, saçma, manasız, boş.
    idle talk.
  6. Adjective sebepsiz.
    idle fears.
    out of idle curiosity: sırf merak/tecessüs nedeniyle.
  7. Adjective boş, havaî, vahi.
    idle pleasures.
  8. Adjective etkisiz, nafile, beyhude, abes.
    idle threats. I knew what would happen, but it was idle to warn her.
  9. Adjective yararsız, faydasız, işe yaramaz, âtıl.
    idle rage.
    idle capital: âtıl sermaye.
  10. Adjective temelsiz, mesnetsiz, gerçeklere dayanmayan.
    idle reports.
  11. Adjective, Machines avara, boşta dönen.
    run idle: boşta işlemek.
  12. Verb vaktini boş geçirmek, beyhude vakit geçirmek, vakit öldürmek, oyalanmak,
    argo havyar kesmek.
    idle
    away: boşa harcamak, ziyan etmek.
    Don't idle away your time.
  13. Verb aylak aylak/âvâre dolaşmak.
    to idle along the avenue.
  14. Verb, Machines boşta çalışmak/işlemek.
    The engine is idling.
  15. Verb işsiz bırakmak.
zamanını öldürmek Verb
parasını işletmemek Verb
parasını işletmeden tutmak Verb
parasını işletmemek Verb
atıl durmak Verb
boşta gezmek Verb
tembel olmak Verb
avare olmak Verb
çok tembel
uyuşuk
işlememek Verb
çalışmamak Verb
atıl durmak Verb
(para) âtıl duran
atıl duran para
(fabrika) âtıl durmak Verb
(makine) avarada çalışmak Verb
boş durmak Verb
(araba) boş viteste çalışma
avaraya almak Verb
rölantiye almak Verb
sokaklarda başıboş gezmek Verb
(Br) tembel ve düzensiz kişi
tembel çırak
miskin çırak
âtıl (boş duran) bakiye
(US) atıl kapasite
(US) âtıl kapasite
atıl kapasite Noun, Competition Law
âtıl kapasitenin katlanılmak zorunda kalınan sabit maliyetleri Noun
atıl kapasitenin katlanılmak zorunda kalınan sabit maliyetleri Noun
atıl kapasite gideri
âtıl sermaye (üretimde herhangi bir katkıda bulunmayan , gelir getirici faaliyette kullanılmayan sermaye
atıl sermaye
işletilmeyen para
kör akım
atıl teçhizat
işlemeyen
boş duran tesisler Noun
kullanılmayan tesisler Noun
boş korkular Noun
tembel adam
rölanti
avara dişli.
onu bunu çekiştirme
boş saatler Noun
işlenmemiş toprak
işlevsiz döngü Information Technology
atıl para (nakit ya da faiz getirmeyen , banka mevduatı olarak tutulan para
nakit ya da faiz getirmeyen banka mevduatı olarak tutulan para
nakit ya da faiz getirmeyen para
atıl para
kullanılamayan para
atıl para deposu Noun
avara çalışma
boşta çalışma
atıl dönem
kullanılmadan duran uçak
çalışmayan fabrika
atıl işletme aktifleri Noun
atıl fabrika kapasitesi
çalışmayan fabrika masrafları Noun
bahane
avara kasnak.
atıl kaynaklar Noun
armadan soyunmuş geminin tonajı
rölanti devri Noun, Transport
ateş almama
havai sözler
gevezelik
boşboğazlık
boş duran daire
asılsız tehdit
boş zaman
boşa harcanan vakit
(üretim) kaybolan zaman
boşta kalma zamanı
ölü zaman
hareketsiz duran gemi
avara dişli.
avara kasnak.
işsiz işçi
kaybolan zaman
kuru kalabalık
atıl para talebi
boş zamanlarında
kullanılmadan bankada yatmak Verb
makinenin atıl kaldığı süre
sırf merak saikiyle
bir işe katılmadan bakıp durmak Verb