ihmal

Turkish-English Translation

  1. Noun, Law cesser
  2. Noun, Law negligence, omission
  3. failure
  4. negligence
  5. neglect
  6. omission
  7. shortcoming
  8. disregard
  9. dereliction
  10. actionable negligence
  11. connivance
  12. inattention
  13. culpa
  14. negligent act
  15. nonaction
  16. pretermission
  17. short shrift
  18. unkemptness
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

ana babanın ihmali
parental neglect
bir çok kişinin ortak ihmali
joint negligence
bir görevin ihmali
lapse form one's duty
birçok kişinin ortak ihmali
joint negligence
çocukların ihmali
neglect of children
görev ihmali
neglect of one's duties
iş ihmali
neglect of business
kanunen emredilen bakım yükümlülüğünün ihmali
negligence in law
savunmanın ihmali
default of defence
taşıyıcının ihmali
carrier's negligence
adi ihmal
ordinary neglect
ağır ihmal
gross carelessness
ağır ihmal
culpable neglect
ağır ihmal
crash negligence
ağır ihmal
wantonness
ağır ihmal
gross negligence Noun, Law
bağışlanabilir ihmal
excusable neglect
basit ihmal
slight negligence
basit ihmal
(US) slight negligence
ceza gerektiren ihmal
criminal negligence
ceza gerektiren ihmal
penal neglect
cezai ağır ihmal
criminal gross negligence
gerekli önlemler almada ihmal
neglect of proper precautions
gerekli önlemleri almada ihmal
neglect of proper precautions
görevi ihmal
breach of duty
görevi ihmal
neglect of duty Noun, Law
kanunen istidlal olunan ihmal
negligence per se
kanuni ihmal
legal negligence
kanunun istidlal olunan ihmal
(US) negligence per se
kasıtlı ihmal
wilful neglect
kusursuz ihmal
negligence without fault
nafakasını sağlamada ihmal
neglect to provide maintenance
tali ihmal
collateral negligence
tehlikeli ihmal
hazardous negligence
ihmal bedeli
delinquency charges
ihmal edilebilir
negligible
ihmal edilen çocuk
neglected child
ihmal edilen gerekli bina tamiratı
permissive waste
ihmal edilen reşit olmayan küçük
neglected minor
ihmal edilen savunma
pretermitted defence
ihmal edilmek
to fall through the cracks Verb
ihmal edilmek
slip through the cracks
ihmal edilmiş
uncared for
ihmal edilmiş
neglected
ihmal edilmiş gibi görünmek
to wear a neglected look Verb
ihmal edilmiş kadın
neglected wife
ihmal edilmiş olmak
to be in the state of neglect Verb
ihmal edilmiş olmak
to be in the sate of neglect Verb
ihmal etme
cesser
ihmal etme
wilful (l) neglect
ihmal etmek
to temporize Verb
ihmal etmek
to pass over Verb
ihmal etmek
to forget Verb
ihmal etmek
to leave in the cold Verb
ihmal etmek
to disregard Verb
ihmal etmek
to neglect Verb
ihmal etmek
to pretermit Verb
ihmal etmek
to omit Verb
ihmal nedeniyle
negligently Adverb
ihmal nedeniyle
due to negligence Adverb
ihmal olunma
neglect
ihmal şartı
negligence clause
ihmal sonucu
negligently Adverb
ihmal sonucu
due to negligence Adverb
ihmal sonucu ölüme sebebiyet verme
wrongful death Noun, Law
ihmal sonucunda ölüme sebep olma
negligent homicide
ihmal sorumluluğu
liability for negligence
ihmal suçu
culpable negligence
ihmal ve kusur klozu
negligence clause
ihmal ve tedbirsizlikle ölüme sebebiyet
involuntary manslaughter
ihmal yüzünden adam öldürme
negligent homicide
ihmal yüzünden hak ve tasarrufunu elden kaçırma
lapse
ihmal yüzünden meydana gelen suç
negligent offense
ihmal yüzünden yapılan yanlış beyan
negligent misrepresentation
(koca) karısının nafakasını kasıtlı olarak ihmal etme
wilful neglect
ailesini ihmal etmek
to neglect one's family Verb
ailesini tamamen ihmal etmek
to utterly neglect one's family Verb
ailesini tamamıyla ihmal etmek
to utterly neglect one's family Verb
ailesinin nafakasını sağlamayı ihmal etmek
to neclect to maintain one's family Verb
akit yapılırken ihmal yüzünden yanlış beyanda bulunmak
to misrepresentation due to negligence Verb
bir ihmal davasında savunma avukatının davalıyı
assumption of risk
bir önlem almayı ihmal etmek
to neglect a precaution Verb
bir şikâyette tarafların payına düşen ihmal ve kusur
comparative negligence
bir şikâyette tarafların payına düşen ihmal ve kusur
(US) comparative negligence
bir süreye uymayı ihmal etmek
to fail to comply with a term Verb
birini görevini ihmal ettiği için suçlamak
to charge someone with neglecting his duty Verb
birşeyi asla ihmal etmemek
to never fail to do something Verb
borçlarını ödemeyi ihmal etmek
to neglect to pay one's debts Verb
çocuklarını ihmal etme
to leave one's children in utter neglect
görevini ihmal eden
delinquent
görevini ihmal eden memur
delinquent magistrate
görevini ihmal etme
dereliction of duty Noun
görevini ihmal etmek
to be derelict of (in) one's duty Verb
görevini ihmal etmek
to be derelict in one's duty Verb
görevini ihmal etmek
to be inconsiderate of one's duty Verb
görevini ihmal etmek
to fail in one's duty Verb
görevlerini ihmal etmek
to be lax in carrying out one's duties Verb
görevlerini ihmal etmek
to be negligent of one's duties Verb
hafif ihmal veya kusur
(US) slight negligence
hafif ihmal veya kusur
slight negligence
haksız fiilde ihmal sorumluluğu
liability for negligence in tort
hata ya da ihmal yüzünden doğan zarar ziyanlar dahil
actio damni injuria
işini ihmal ederek görmek
to shuffle through one's work Verb
işini ihmal etmek
to be negligent in one's work Verb
işini ihmal etmek
to neglect one's business Verb
karısının nafakasını kasıtlı olarak ihmal etme
to leave one's children in utter neglect
kiracının ihmal sonucu kiralanan şeye zarar vermesi
passive waste
kötü niyet ya da ihmal olmasa bile
strict liability
kusur ve ihmal yüzünden bir şeyden haberi olmama
constructive notice
önlem almayı ihmal etmek
to neglect precautions Verb
resmi görevlerini ihmal etmek
to be remiss in the performance of one's official duties Verb
tali ihmal veya kusur
collateral negligence
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Üstüne düşeni zamânında yapmama, gereken ilgiyi ... vermeyip kendi hâline bırakma
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.