ilgi

Turkish-English Translation

  1. Noun interest
  2. Noun relevance
  3. Noun attention
  4. Noun relevancy
  5. Noun care
  6. Noun connection
  7. Noun commitment
  8. Noun connexion
  9. Noun involvement
  10. Noun connectedness
  11. Noun affection
  12. Noun pertinence
  13. Noun concern
  14. Noun link
  15. Noun committal
  16. Noun tie
  17. Noun association
  18. Noun bearing
  19. Noun relation
  20. Noun relationship
  21. Noun relatedness
  22. Noun regard
  23. Noun rapport
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

başlıca ilgisi
key concern
kamuoyunun ilgisi
spotlight
kişinin ilgisi
one's baby
müşterinin ilgisi
customer interest
tüketici ilgisi
consumer interest
yatırım ilgisi
investment interest
açık saçık şeylere karşı duyulan ilgi
scatology
artan ilgi
increased interest
başka yöne yönelmemiş ilgi
undivided interest
başlıca ilgi
chief interest
belirli bir menkul kıymete karşı duyulan olağanüstü ilgi
painting the tape
birinin iyiliği için gösterilen ilgi
true interest in sb's welfare
bunlara duyulan büyük ilgi
ritualism
büyük ilgi
warm interest
büyük ilgi
undivided interest
eksilmeyen ilgi
unabated interested
gerçek ilgi
true interest
gevşeyen ilgi
flagging interest
gittikçe artan ilgi
increased interest
halkın gösterdiği ilgi
audience interest
işe gösterilen ilgi
interest in the job
mesleğe karşı göserilen ilgi
occupational interest
mesleğe karşı gösterilen ilgi
occupational interest
mesleki ilgi
career interest
özel ilgi
concernment
süren ilgi
continued interest
yakın ilgi
good care Noun
yakın ilgi
special attention Noun
yakın ilgi
close interest Noun
yakın ilgi
close attention Noun
ilgi ...
relational
ilgi alanı
interest Noun
ilgi alanı
domain Noun
ilgi alanı
area of interest Noun
ilgi alanı
field of interest Noun
ilgi alanını genişletmek
to widen one's interests Verb
ilgi alanını genişletmek
to branch out Verb
ilgi alanını sınırlamak
to circumscribe one's interests Verb
ilgi alanları
research interests Noun, Employment
ilgi alanları
areas of interest Noun, Employment
ilgi alanları
interests Noun, Employment
ilgi alanları
fields of interest Noun, Employment
ilgi alanlarında
chasm
ilgi alanlarını bir amaca yöneltmek
to channel one's interest Verb
ilgi çeken şey
draw
ilgi çekici
larger-than-life Adjective
ilgi çekici
interesting
ilgi çekici
meaty Adjective
ilgi çekici
gripping
ilgi çekici bir şekilde
interestingly Adverb
ilgi çekici bir yanı olmamak
to be void of interest Verb
ilgi çekici nesne
novelty Noun
ilgi çekici olay
highlight
ilgi çekici olmayan
strictly for the birds
ilgi çekici özelliklere sahip olmak
to have something to offer Verb
ilgi çekici yan
attraction Noun
ilgi çekici yer
place of interest
ilgi çekici yerleri gezmek
to sightsee Verb
ilgi çekiciliğini kaybetmek
to wear off Verb
ilgi çekiciliğini yitirmek
to wear thin Verb
ilgi çekicilik
personality Noun
ilgi çekicilik
novelty Noun
ilgi çekmek
to arouse interest Verb
ilgi çekmek
to engage Verb
ilgi çekmek
to work Verb
ilgi çekmek
to create interest Verb
ilgi çekmek
to compel Verb
ilgi çekmek
to attract attention Verb
ilgi çekmeye çalışan
gimmicky
ilgi delisi
attention whore Noun
ilgi doğurmak
to generate interest Verb
ilgi duyan dinleyici
interested listener
ilgi duyan seyirci ve dinleyici kitlesi
interested audience
ilgi duyma
inclination Noun
ilgi duymaya
challenging
ilgi duymayış
ennui
ilgi duyulan kişi
love interest Noun
ilgi görmeyen
neglected
ilgi gösteren
thoughtful
ilgi gösteriyormuş gibi yapmak
to dally with Verb
ilgi göstermek
to show an interest in Verb
ilgi isteyen
demanding
ilgi kaybı
loss of interest
ilgi kesme
disassociation
ilgi kurmak
to connect Verb
ilgi manyağı
attention whore Noun
ilgi meraklısı
attention whore Noun
ilgi merkezi olmak
to be the centre of interest Verb
ilgi merkezi olmak
to be the centre center of interest Verb
ilgi noktası
point of interest Noun
ilgi odağı
centre of attention Noun
ilgi odağı
attraction Noun
ilgi odağı
the limelight Noun
ilgi odağı
center of attention Noun
ilgi toplama ustalığı
showmanship
ilgi toplamak
to attract attention Verb
ilgi toplamak
to arouse interest Verb
ilgi uyandıracağı bilindiğinden
pseudo event
ilgi uyandırmak
to generate interest Verb
ilgi uyandırmayan
uninspiring
ilgi uyandırmayan
vapid
ilgi yaratmak
to create interest Verb
asıl ilgi konusu
big apple
aşırı ilgi göstermek
to cosset Verb
başkalarının işlerine aşırı ilgi gösteren
curious Adjective
belli başlı mesleki ilgi alanı
field of major professional interest
bir konuya ilgi duymak
to warm to a subject Verb
bir konuya ilgi göstermemek
to dissociate oneself from a question Verb
bir şeye ilgi duymak
to take an interest in sth Verb
bir şeye ilgi duymak
to feel an interest in sth Verb
birinde ilgi uyandırmak
to engage someone's interest Verb
birinin ilgi alanı dışında olmak
to be outside sb's field Verb
birisinin geleceğine ilgi göstermek
to profess an interest in sb's future Verb
birşeye ilgi duyduğunu belli etmek
to express interest in something Verb
birşeye ilgi duymak
to interest oneself in something Verb
birşeye ilgi duymak
to express interest in something Verb
birşeye ilgi duymak
to concern yourself about something Verb
birşeye ilgi duymak
to concern yourself with something Verb
birşeye ilgi göstermek
to express interest in something Verb
büyük ilgi ile dinlemek
to listen with deep interest Verb
fikirler arasında ilgi kurmak
to connect ideas Verb
genel ilgi konuları
general interests Noun
genel ilgi konusu
of general interest
geniş ilgi alanı
wide interests
geniş ilgi alanı
wide range of interests
hali hazırda ilgi konusu olmak
to present interest Verb
halihazırda ilgi konusu olmak
to of present interest Verb
hayata karşı yeniden ilgi duymak
to take a fresh interest in life Verb
her iki cinsiyetteki insanlara cinsel ilgi duyan kişi
bisexual
hiç ilgi göstermemek
to raise barely a flicker of interest Verb
hoş olmayan şeylere marazi ilgi gösteren
morbid
işine ilgi duymayan ya da inisiyatif kullanmayan bir işçi
time server
işine ilgi göstermek
to show interest in one's work Verb
karşı cinse ilgi duyan
heterosexual
kendi ilgi alanında
in one's field
kendi ilgi alanında
in his field
kendi özel ilgi alanı dışındaki ilgi
outside interest
özel ilgi alanı
line of country
seçici dergi (özel ilgi alanları olan kişilere yönelik dergi
selective magazine
siyasete karşı pek ilgi duymamak
to take no great interest in politics Verb
siyasete pek ilgi duymamak
to feel no great interest in politics Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database