immune

  1. bağışık, muaf.
    immune to disease.
  2. masun, korunmuş.
    immune against attacks. The criminal was told he would be immune from punishment
    if he said what he knew about the murder.
  3. bağışıklı, bulaşıcı bir hastalığa karşı bağışıklığı/muafiyeti olan kimse.
işinin pürüzlerine karşı bağışıklık kazanmış olmak Verb
işinin pürüzlerine karşı bağışıklık kespetmiş olmak Verb
bağışıklık tedavisi Noun, Medicine
bağışıklık terapisi Noun, Medicine
immünoterapi Noun, Medicine
bağışıklık Noun, Law
dokunulmazlık Noun, Law
masuniyet Noun, Law
yargı bağışıklığı Noun, International Law
hukuki süreçten bağışıklık Noun, Law
yargıç bağışıklığı Noun, Law
masun
bağışıklık yanıtı, bağışıklıksal yanıt, bağışıklıksal yanıtlam.
bağışıklık tepkisi Noun, Virology
bağışıklık serumu.
bağışıklık sistemi Noun, Immunology
bağışıklık sistemi Noun, Medicine
edinilmiş bağışıklık yetmezliği sendromu (AİDS) Noun, Medicine
dokunulmazlığı olmak Verb
cezai mesuliyetten muaf olmak Verb
: cinsel temasla ve kan vb. gibi vücut sıvılarıyla bulaşan bir virüsün sebep olduğu, hastalıklara karşı
bağışıklığı yok eden öldürücü hastalık.
AIDS = Acquired Immune Deficiency Syndrome related complex: AIDS hastalarında lenfa düğümlerinin şişmesi.