in advance

  1. (a) önüne, huzuruna.
    They walked on in advance of the king: Kralın huzuruna ilerlediler. (b) önceden.

    It will be necessary to get tickets in advance: Biletleri önceden almak gerekecek.
    book in advance: önceden yer ayırtmak/peylemek.
    to arrive in advance: önceden gelmek.
çağında önde olmak Verb
maaşnın bir bölümünü avans olarak almak Verb
maaşının bir bölümünü avans olarak almak Verb
bagajını önceden göndermek Verb
bagajıni önceden göndermek Verb
peşinatı hesaba katmak Verb
peşinat istemek Verb
önceden otelde rezervasyon yapmak Verb
önceden rezervasyon yapmak Verb
önceden rezervasyon yaptırmak Verb
önceden satın alma
paketin taşıma (posta) ücretini peşinen istemek Verb
daha sonraki bir tarihi koymak Verb
daha eski bir tarihi koymak Verb
peşinen mahsup edilme
ücret avansı
peşin tahsil edilen faiz
yolcu yükü
peşin ihbar
önceden bildirme
peşin ihtar
avans ödeme
faizi peşin ödemek Verb
bir şeyin bedelini önceden ödemek Verb
kirayı her yıl peşinen ödemek Verb
kirayı her yıl peşin ödemek Verb
her yıl kirayı peşin ödemek Verb
üç aylık kirayı peşin ödemek Verb
peşin ödenebilir
peşin ödenecek
peşin ödeme
peşinen almak Verb
vadesi gelmeden geri ödenebilir
peşin ödenen kira
peşin ödenen kira
önceden tahsil edilmiş kira-
vadesinden önce tahsil edilmiş gelirler hesabı
önceden tahsil edilmiş gelir
yer önceden ayırtmak tılabilir
önceden bir şeyi şart koşmak Verb
peşin ödenecek abone ücretleri Noun
avans olarak almak Verb
peşin ödeme
fiyatı artırmak Verb
fiyat yükselmesi
kıdem artışı
birini mesleğinde ilerletmek Verb