in case of

  1. … halinde/takdirde, … olursa, … ihtimaline karşı.
    In case of fire, break the glass and push the button:
    Yangın olursa camı kırıp düğmeye basınız.
... vukuunda Adverb
beklenmedik bir durum vuku bulduğunda
yeni bir suç işlenmesi halinde
yeni bir suç vukuunda Noun
ikinci kez suç işlendiğinde Noun
'nın bulunmaması halinde
kaza vukuunda
olumsuz cevap halinde
anlaşmazlık durumunda
ölüm halinde
başarı elde edilemediği takdirde
anlaşmazlık halinde
anlaşmazlık durumunda
şüphe halinde
zaruret halinde
tehlike durumunda
puan eşitliği halinde
yangın durumunda
imkânsızlık halinde
ödeyemez durumda bulunduğu zaman
aciz halinde
ihtilaf halinde
zarar ziyan durumunda
gerektiğinde
ihtiyaç halinde
teslim edilmediği takdirde
teslim edilmediğinde
teslim edilmediği takdirde
teslim edilmediği takdirde gönderene iadesi Noun
teslim edilemediği takdirde gönderene iade
teslim edilmediği takdirde gönderene iade
önce ölüm vaki olduğu takdirde
engellenme durumunda
ret halinde
nüksetme durumunda
tekrarlama durumunda
sağ kaldığı takdirde
mecburiyet halinde
acil durumda
savaş durumunda
bitavassut kabul
bittavassut kabul (poliçenin muhatabı tarafından kabul edilmemesi halinde başka biri tarafından kabulü
gerektiğinde başvurulacak adres
bir poliçenin arkasına gereğinde başvurulmak üzere bir adres yazmak Verb
gemideki hasar hakkında yeminli bildiri vermek Verb
ihtiyaç halinde müdahale etmek Verb
bir senet üzerine gerektiğinde atıfta bulunmak için adını yazmak Verb
savaş klozu
gerektiğinde başvurulacak adres
(kambiyo senedi) gereğinde müracaat edilecek adres
… için (halinde) olduğu gibi.
bir tıbbi vakada ikinci bir hekime başvurmak Verb
Uluslararası Satış Sözleşmelerinde Seçilen Mahkemenin Yetkisine Dair Sözleşme Noun, International Law
anlaşmazlık halinde
kendi davası konusunda karar verememe
aynen ...'de olduğu gibi Adverb
tıpkı ...'de olduğu gibi Adverb