yürürlükte bulundurmak
Verb
yerine.
Use water in place of milk.
bir ...'e sahip olmak
Verb
Kadının yeri evidir.
Sentence
bir yerde ikamet etmek
Verb
(uşak , hizmetçi) çalıştığı bir yer olmak
Verb
her yaptığı şeyi yanlış yapmak
Verb
yaylım ateşine tutmak
Verb
ikametgâhını belli bir yerde tespit etmek
Verb
her şey yerli yerinde olmak
Verb
her şeye karşın iyi niyetli olmak
Verb
iyi yürekli/cömert/merhametli/âlicenap olmak, iyi niyetli olmak.
His heart is in the right place:
(Herşeye rağmen) iyi niyetlidir.
ilkönce, en evvel, herşeyden önce, evvelemirde.
first of all let me say how glad I am to be here. first off, let's see where we agree and disagree.
ilkönce, evvelâ, evvelemirde, herşeyden önce.
doğru zamanda doğru yerde
Adverb
yanlış zamanda yanlış yerde
Adjective, Idioms
birini yerinden oynatmamak
Verb
birine gereken cevabı vermek
Verb
biraz uygunsuz kaçmak
Verb
toplumda önemsiz yer işgal etmek
Verb
bir sorunu birinin ellerine tevdi etmek
Verb
bir davayı avukatın ellerine emanet etmek
Verb
bir senet üzerine gerektiğinde atıfta bulunmak için adını yazmak
Verb
bir senedi emaneten tevdi etmek
Verb
birine güvenmek/itimat etmek.
yatırımlara plase etmek
Verb
ün kazanma, tanınma, yüksek mevki ve şöhret.
demand a place in the sun: (bir millet) lâyık olduğu
mevki ve itibarı istemek.
take one's place in the sun: ün/şöhret kazanmak, yıldızı parlamak.
savaş tahvillerine para yatırmak
Verb
tasarruf hesabına para yatırmak
Verb
kaderini birinin ellerine bırakmak
Verb
kıymetli eşyalarını bankaya koymak
Verb
kamuoyuna karşı gelmek
Verb
kamuoyuyla muhalefete düşmek
Verb
birinin hâkimiyeti altına girmek
Verb
birinin davranışını yanlış değerlendirmek
Verb
(US) kıymetli kâğıtları emanete vermek
Verb
(Br) menkul değerleri muhafaza için vermek
Verb
hisseleri emanete vermek
Verb
birine komutayı vermek
Verb
birini bürosuna almak
Verb
sorunu birinin ellerine tevdi etmek
Verb
bankada birinin hesabına yatırmak
Verb
görünür bir yere koymak
Verb
güvenilir bir yere koymak
Verb
kendini birinin yerine koymak
Verb
(bir kimseye) haddini bildirmek, ağzının payını vermek.
zapturapt altına almak
Verb
zapturapt altına almak
Verb
yeni bir yere yerleşmek
Verb
kuyrukta sıraya girmek
Verb