indirimli

Turkish-English Translation

  1. off
  2. reduced
  3. marked down in price
  4. discount price
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

indirimli (düşülebilir) avarya
deductible average
indirimli avarya
deductible average
indirimli bilet
reduced-rate ticket
indirimli bilet
cheap ticket
indirimli bilet ücreti ile
at a reduced fare
indirimli bilet ücretleri
reduced fares Noun
indirimli çamaşır satışı
white sale
indirimli fiyat
cut price
indirimli fiyat
discount price
indirimli fiyat
reduced price
indirimli fiyatı
discounted value
indirimli fiyatla satılan
cut price cut rate
indirimli fiyatlara satmak
to sell at reduced prices Verb
indirimli fiyatlara satmak
to sell at reduced rrps Verb
indirimli fiyatlarla satış
sales at reduced prices
indirimli fiyatlarla satmak
to sell at reduced prices Verb
indirimli fiyattan
at a reduced rate
indirimli fiyattan satışa sunulan eşya
special offer
indirimli gezi bileti
excursion ticket
indirimli gezi fiyatı
excursion fares
indirimli gezi fiyatı
excursion tariff
indirimli gezi fiyatı uygulanan kısa süreli yolculuk bileti
excursion ticket
indirimli gezi trafiği
excursion traffic
indirimli gezi ücretleri
excursion rates Noun
indirimli gümrük vergisi
short duty
indirimli mallar reyonu
(US) bargain basement
indirimli mevsim bilet ücreti
low seasonal fare
indirimli olarak satmak
to sell at a reduction Verb
indirimli özel fiyat
bargain price
indirimli satın almak
to buy at a discount Verb
indirimli satış
clearinghouse sale
indirimli satış
sale
indirimli satış
bargain sale
indirimli satış fiyatı
clearance price
indirimli satış fiyatı
special sales price
indirimli satış fiyatı
sale price
indirimli satış günü
bargain day
indirimli satış reklamı
bargain sale advertising
indirimli satış standı
commercial pitch
indirimli satış yapan dükkân
cut- price shop
indirimli satışlar
sale in lots Noun
indirimli satışlar
discount selling
indirimli satışlar başladı
the sales are on
indirimli satışlarda mal almak
to buy goods at the sales Verb
indirimli satışta piyasayı allak bullak etmek
to bang the market Verb
indirimli satmak
to sell at a market discount Verb
indirimli satmak
to sell as marked-down Verb
indirimli satmak
to sell at a reduction Verb
indirimli tarife
(advertisement) short rate
indirimli tarife
short rate Advertising
indirimli taşınan yük
released freight
indirimli ücret tarifesinden faydalanmak
to qualify for reduced-rate Verb
indirimli vergilendirme
reduced taxation
indirimli yolcu treni
parliamentary train
indirimli yolcu treni
(Br) parliamentary train
indirimli yolculuk kartı
season-ticket holder
ambalajında indirimli fiyat yazılı ürün
flash pack
bir dergide indirimli fiyatla satılan
remnant space
birçok derginin indirimli fiyatla abone olacaklara sunulması
selective clubbing
birine indirimli fiyat uygulamak
to allow a reduced price to sb Verb
dereceli indirimli reklam ücret tarifesi
graded advertising rates
genelde 7-14 gün süre ile sınırlı özel indirimli uçak bileti tarifesi
apex (advance purchase excursion)
gidilecek yerde en aşağı 14 gün kalmak şartıyla indirimli gezi fiyatı
excursion fares with minimum 14-day stay
iki üründen oluşan ve indirimli fiyatla satılan bir ambalaj
twin pack
kış indirimli satışı
(US) winter sale
kış indirimli satışı
winter sale
tasfiye dolayısıyla indirimli satış
closing down sale
yolculuğun bir ayağı için özel indirimli fiyat
directional tariff
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Bedeli düşürülmüş, ... tutulmuş, tenzîlâtlı
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.