injection

  1. Noun, Medicine enjeksiyon
  2. Noun içitme, zerk (etme), şırınga, enjeksiyon, iğne.
    hypodermic injection: deri altına yapılan iğne.
  3. Noun içitilen/zerkedilen nesne.
  4. Noun vücuda zerkedilen sıvı/ilâç.
  5. Noun uzay aracını yörüngesine yerleştirme (işi/zamanı).
  6. Noun (motora vb.) yakıt püskürtme.
  7. Noun konu dışı bir fikri ortaya atma.
püskürtme
hava püskürtme: iç ihtiraklı (bilhassa dizel) motora sıkıştırılmış hava ile yakıt püskürtme. Noun
benzin enjeksiyonu
sermaye enjeksiyonu
direkt benzin enjeksiyonu Noun, Transport
doğru püskürtmeli
elektronik benzin püskürtme Noun, Transport
yakıt püskürtme. Noun
iğne yapmak Verb, Medicine
şırınga yapmak Verb
adaleye enjeksiyon
kaba ete enjeksiyon
damar enjeksiyonu
türbülans odası enjeksiyonu Noun, Transport
türbülans odası enjeksiyonu Noun, Transport
püskürtme avansı Noun, Transport
enjeksiyon avansı Noun, Transport
enjeksiyon avansı eğrisi Noun, Transport
püskürtme musluğu.
püskürtmeli soğutma.
püskürtmeli motor.
püskürtme yakıtı.
enjeksiyon kalıbı Noun
enjeksiyon kalıbı Noun
püskürtücü, püskürtme memesi, fışkırık.
yeni sermaye katma
enjektör başlığı
püskürtme borusu.
enjeksiyon pompası Noun, Transport
enjeksiyon pompa regülatörü
enjektör
şırınga
enjeksiyon regülatörü