inside of

  1. (mesafe/zaman) içinde, zarfında, dahilinde.
    Our car broke down again inside of a mile.
bir hafta kadar Paris'e gelmiş olmak Verb
(US) bir şeyi iki gün içinde yapmak Verb
(US) bir işi bir hafta içinde bitirmek Verb
bir işin aslını bilmek Verb
bir şeyi yakından incelemek Verb
kaldırımın iç tarafında yürümek Verb
bir gazetenin iç sayfaları Noun
bir otobüste (cam kenarı değil de) iç taraftaki yer
…'in perde arkası Noun