Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
intrusion
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Noun
zorla içeri girme/sokulma.
It was an unthinkable intrusion into a man's house.
Noun
müdahale, (işe) karışma/burnunu sokma, (sözü vb.) kesme, inkıta, kesinti, (münasebetsizce) söze karışma,
izinsiz araya girme, mahremiyeti ihlâl.
intrusion at one's privacy
: bir kimsenin mahremiyetini ihlâl.
He was angry at numerous intrusions on his privacy by rude journalists. I resent the intrusion of the other people into my private affairs.
Noun, Law
fuzuli işgal, konut dokunulmazlığını bozma, mesken masuniyetini ihlâl, haneye tecavüz.
Noun, Geology
(a) (lâv vb.) katmanlar arasına zorla sokulma/girme/nüfuz etme, (b) (katmanlar arasına) zorla giren madde.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
information of intrusion
kamu arazisine müdahalenin meni
Noun
intrusion of sb's privacy
bir kimsenin özel yaşamına karışma
intrusion upon a company
istenilmediği bir topluluğa zorla katılma
to make an intrusion upon sb
birine askıntı olma
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.