irrelevant

English-Turkish Translation

  1. Adjective alakasız
  2. Adjective ilgisiz, alâkasız, yersiz, münasebetsiz, konu ile ilgisi/ilişkisi/alâkası olmayan, uygulanamaz.
    irrelevant
    remarks/evidence. What you say is irrelevant to the subject. That's irrelevant.
  3. Adjective önemsiz, önemi yok.
    If he can do the job well, his age is irrelevant (=does not matter).
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

(remark) to be irrelevant
acayip kaçmak Verb
(remark) to be irrelevant
acaip kaçmak Verb
irrelevant allegation
yersiz iddia
irrelevant answer
davalı ile (olay ile) ilgisi olmayan cevap
irrelevant answer
konu dışı cevap
irrelevant answer
yersiz cevap
irrelevant in law
kanunda yeri yok
irrelevant in point of law
hukuki bakımdan geçersiz
irrelevant to the issue
dava konusu ile ilgisi yok
irrelevant to the issue
konu dışı
make irrelevant remarks
yerli yersiz düşünce ortaya atmak Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database