istenilen

Turkish-English Phrases

sahip olmak ya da yapmak istenilen
desirable
istenilen aşırı ücret ya da fiyat
daylight robbery
istenilen bilginin ayrıntılı olarak bulunabilecek tam yeri
chapter and verse
istenilen derecede
up to the mark
istenilen duruma erişme vasıtası
in Noun
istenilen ek nitelikleri geniş çapta olan
full- frills
istenilen fiyat
asked rate
istenilen fiyatı elde etmek
to obtain a price Verb
istenilen fiyatı elde etmek
to obtain a fas Verb
istenilen işi görmek
to do the trick Verb
istenilen kıyafetle gidilen
go as you please
istenilen maaş
desired salary
istenilen meblağı bulmak
to make up a prescription Verb
istenilen meblağı tamamlamak
to make up the requisite sum Verb
istenilen ölçülere
full scantling vessel
istenilen şartları karşılamak
to meet requirements Verb
istenilen şeyi karşılamak
to answer the purpose Verb
istenilen sonucu vermeyen
inefficient
istenilen sonucu yaratan
effectual
istenilen sözcükleri bulamamak
to be at a loss for words Verb
istenilen yanıtı almak amacıyla düzenlenmiş soru
leading question
istenilen yönde esen rüzgâr
fair wind
istenilen yönden esen rüzgâr
friendly winds
istenilen zaman da
within the requested time
istenilen zamanda
within the required time
(borsa) istenilen fiyat
asked price
(gazete ilanı) istenilen maaş
expected salary
(radyo) istenilen istasyon üzerinde olmak
to in tune Verb
açlık çektirilerek istenilen duruma getirmek
to starve Verb
bir gemiyi istenilen yere bağlamak
to berth Verb
bir şeyi manevralarla istenilen amaçlara yöneltmek
to manipulate something towards objectives Verb
bu ev için istenilen fiyat çok yüksek
the asking price of this house is too high
bütün istenilen şartlar
total requirements Noun
çektiği zaman istenilen boyda olmak
to shrink to profitable size Verb
çok istenilen şey
prize
dilekçede istenilen yardımı vermek
to grant the relief sought in the petition Verb
geminin başını istenilen rotaya tutmak
to lay the course Verb
hissedarlarca istenilen genel kurul toplantısı
requisition for a meeting
sağlanan ek bir yarar için istenilen ek ücret ya da fiyat
premium
tam istenilen kişi
the right man
tam istenilen şey
just the job
yapılması istenilen güç bir iş
tall order
Turkish-English phrases from Zargan's own database