Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
jib
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Maritime Traffic
flok
flok yelkeni.
flying jib
: kotra flok. (bkz:
inner jib
), (bkz:
outer jib
).
flok yelkenlerinden içte bulunan.
=
jibb
,
f.
jibbed, jibbing
(bkz:
jibe
)
1
(at vb.) ilerlemeyip sağa /sola/geriye hareket etmek, (engel karşısında) duraklamak, direnmek, diretmek,
dayatmak.
On seeing the gate the horse jibbed.
direnen, ilerlememekte inat eden hayvan (at, eşek vb.).
Noun
vinç/maçuna kolu.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
the cut of one's jib
çehre, yüz ifadesi, dış görünüş.
crane jib
vinç oku
crane jib
vinç kolu
flying jib
dış yelken, baş yelkenlerinin en dışta olanı, kontraflok.
genoa jib
büyük flok yelkeni.
Noun
not like the cut of sb's jib
itici bulmak
Verb
not like the cut of sb's jib
tipi olmamak
Verb
outer jib
dış yelken, baştaki yelkenin arkasındaki yelken.
jib at a job
bir işi kaytarmak
Verb
jib at doing something
(bir işi) geciktirmek, savsamak, sürüncemede bırakmak, yapmaktan kaçınmak, ağırdan almak, ertelemek,
kaytarmak, bıkmak, gına getirmek, bezginlik göstermek.
He jibbed at working overtime everyday
: Her gün fazla mesai yapmaktan bıktı/gına getirdi.
jib at doing sth
bir şeyi yapmak istememek
Verb
jib at working overtime
fazla mesai yapmak istemek
Verb
jib boom
büyük baston, cıvadra sereni.
Noun
jib sheet
flok yelkenini düzeltme halatı.
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.