kısıtlama

Turkish-English Translation

  1. Noun restriction
  2. qualification
  3. Noun limitation
  4. restraint
  5. Noun inhibition
  6. stricture
  7. restraining
  8. withholding
  9. Noun abridgement
  10. legal incapacity
  11. off the hook
  12. buts
  13. the act of putting an incompetent person under the care of a guardian
  14. check
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

hürriyeti kısıtlama
restriction of freedom Noun, Rights-Freedoms
açık kısıtlama
hard-core restriction Noun, Competition Law
aleni kısıtlama
hard-core restriction Noun, Competition Law
bir kimsenin şahsi hürriyetini kanunsuz olarak kısıtlama
false imprisonment
dikey kısıtlama
vertical restraint Noun, Competition Law
hükümetçe iletişim medyasında meydana getirilen kısıtlama
prior restraint
iş imkânlarında kısıtlama
job slash
silahlarda kısıtlama
arms reduction
üretimde kısıtlama
output cut
yetki kullanılmasında kısıtlama
restriction in the use of power
kısıtlama getirmek
to impose restrictions Verb
kısıtlama kararı
injunction Noun
kısıtlama politikası
clamp down Noun
kısıtlama yetkileri
restraining powers Noun
ihtiyari ihracat kısıtlama sözleşmesi
voluntary export-restraint agreement
imar planı açısından herhangi bir kısıtlama olmayan bölge
architectural-freedom zone
kaldırılan kısıtlama önlemleri
derestrictive measures Noun
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Kısıtlamak işi, ... tahdit etme
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.