kabul etmek

Turkish-English Translation

  1. Verb, Law stipulate
  2. Verb to accede
  3. Verb to acquiesce
  4. Verb to take on board
  5. Verb to buy
  6. Verb to entertain
  7. Verb to go along with
  8. Verb to overrule
  9. Verb to take up
  10. Verb to stand no truck
  11. Verb to assent
  12. Verb to permit
  13. Verb to accredit
  14. Verb to ratify
  15. Verb to take-over
  16. Verb to endorse
  17. Verb to pass
  18. Verb to initiate
  19. Verb to sanction
  20. Verb to matriculate
  21. Verb to adjudicate
  22. Verb to accept
  23. Verb to acknowledge
  24. Verb to admit
  25. Verb, Law to adopt
  26. Verb to agree
  27. Verb to allow
  28. Verb to appreciate
  29. Verb to approve
  30. Verb to assume
  31. Verb to bear
  32. Verb to come out in favour of
  33. Verb to concede
  34. Verb to confirm
  35. Verb to consent
  36. Verb to consider
  37. Verb to embrace
  38. Verb to grant
  39. Verb to have
  40. Verb to nominate
  41. Verb to own
  42. Verb to receive
  43. Verb to recognize
  44. Verb to regard
  45. Verb to say yes
  46. Verb to see
  47. Verb to submit to
  48. Verb, Law to sustain
  49. Verb to take
  50. Verb to view
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

antlaşmanın kabul edilmesi
acceptance of a treaty Noun, International Law
davanın kabulü
acceptance of an action Noun, Law
kabul eden devlet
receiving state Noun, International Law
kabul edilebilirlik
admissibility Noun, Law
suçun kabulü
admission of guilt Noun, Criminal Law
(üye) kabul etmek
to take into Verb
açık kabul etmek
to accept in blank Verb
alındığını kabul etmek
to receipt Verb
anlayıp kabul etmek
to understand and agree Verb
bahis bahsi kabul etmek
to accept a bet Verb
bahsi kabul etmek
to accept a bet Verb
bahsi kabul etmek
to take up a wager Verb
beraberliği kabul etmek
to call it a draw Verb
bir borcu kabul etmek
to admit a claim Verb
bir borçu kabul etmek
to acknowledge a debt Verb
bir daveti kabul etmek
to accept an invitation Verb
bir dilekçeyi kabul etmek
to receive a petition Verb
bir dilekçeyi kabul etmek
to hear a motion Verb
bir fikiri kabul etmek
to accede to a suggestion Verb
bir görevi kabul etmek
to take a position Verb
bir hatayı kabul etmek
to avow a fault Verb
bir hesabı kabul etmek
to pass an account Verb
bir iddiayı kabul etmek
to admit a claim Verb
bir itirazı kabul etmek
to uphold an objection Verb
bir kararı kabul etmek
to carry a vote Verb
bir önergeyi kabul etmek
to carry a motion Verb
bir poliçeyi kabul etmek
to give a draft due protection Verb
bir raporu kabul etmek
to adopt a report Verb
bir senedi kabul etmek
to answer an acceptance Verb
bir senedi kabul etmek
to accept a bill Verb
bir senedi kabul etmek
to take up a bill Verb
bir şeyi kabul etmek
to be in accord with sth Verb
bir şeyi kabul etmek
to cognosce sth Verb
bir talebi kabul etmek
to recognize a claim Verb
bir talebi kabul etmek
to accede to a request Verb
bir teklifi kabul etmek
to accept a proposal Verb
bir teklifi kabul etmek
to embrace an offer Verb
bir teklifi kabul etmek
to acquiesce in a proposal Verb
bir telefonu kabul etmek
to take a call Verb
birinden birşey kabul etmek
to accept something from someone Verb
birini ailesine kabul etmek
to receive someone into his family Verb
birini birşey kabul etmek
to regard someone as something Verb
birini dinlemeyi kabul etmek
to grant someone a hearing Verb
birini hastaneye kabul etmek
to admit someone into hospital Verb
birini huzura kabul etmek
to receive someone in audience Verb
birini kabul etmek
to approve of something Verb
birini kabul etmek
to give entrance to sb Verb
birini kayıp kabul etmek
to give up someone for lost Verb
birini ortaklığa kabul etmek
to take someone into partnership Verb
birini üyeliğe kabul etmek
to admit someone as member Verb
birinin delillerini kabul etmek
to admit sb's evidence Verb
birinin görüşlerini kabul etmek
to fall in with someone Verb
birinin teklifini kabul etmek
to embrace sb's offer Verb
biriyle görüşmeyi kabul etmek
to grant someone an interview Verb
birşey yapmayı kabul etmek
to consent to do something Verb
birşeyi isteksizce kabul etmek
to reluctantly admit something Verb
birşeyi isteksizce kabul etmek
to grudgingly admit something Verb
birşeyi kabul etmek
to see the light Verb
birşeyi kabul etmek
to own up to something Verb
birşeyi kabul etmek
to admit to something Verb
birşeyi kabul etmek
to own to something Verb
birşeyi oldu kabul etmek
to consider something done Verb
birşeyi sorgulamadan kabul etmek
to take something for granted Verb
birşeyi yaptığını kabul etmek
to admit doing something Verb
çaresiz kabul etmek
to lump it Verb
delil olarak kabul etmek
to admit sb's evidence Verb
delil olarak kabul etmek
to admit in evidence Verb
doğruluğunu kabul etmek
to accept Verb
düello davetini kabul etmek
to accept a challenge Verb
durumunu açıkça kabul etmek
to come out of the closet Verb
eşit kabul etmek
to bracket Verb
farklı düşündüklerini kabul etmek
to agree to differ Verb
farklı düşündüklerini kabul etmek
to agree to disagree Verb
fikir ayrılığını kabul etmek
agree to disagree Verb
fikir ayrılığını kabul etmek
to agree to disagree Verb
fonu kabul etmek
to vote funds Verb
gerçeği kabul etmek
to acknowledge the evidence of fact Verb
gerçeği kabul etmek
to acknowledge the evidence Verb
gerçekleri kabul etmek
to blink a fact Verb
göçmen kabul etmek
to admit immigrants Verb
güvensizlik önergesini kabul etmek
to pass a nonconfidence motion Verb
hatalı olduğunu kabul etmek
to back down Verb
hatalı olduğunu kabul etmek
to admit that one was in the wrong Verb
hatasını kabul etmek
to acknowledge a mistake Verb
hatasını kabul etmek
to acknowledge one's mistake Verb
hemen kabul etmek
to readily accept Verb
Hıristiyan kilisesine kabul etmek
to confirm Verb, Religion-Faith
iane vermeyi kabul etmek
to subscribe to charity Verb
ihaleyi kabul etmek
to accept the tender Verb
işi kabul etmek
to take employment Verb
itirazı kabul etmek
to sustain an objection Verb
itirazsız kabul etmek
to readily accept Verb
itirazsız kabul etmek
to give way without protest Verb
ittifakla kabul etmek
to vote unanimously Verb
kaçmayarak kabul etmek
to take it on the chin Verb
kanıtları kabul etmek
to admit evidence Verb
kanun tasarısını kabul etmek
to pass a bill Verb
kanun tasarısını kabul etmek
to defeat a bill Verb
kararı kabul etmek
to confess judgment Verb, Law
kararı kabul etmek
to acquiesce in a judgment Verb
kiracı olarak kabul etmek
to grant a lease Verb
mal teslimatını kabul etmek
to accept delivery of goods Verb
malları emaneten kabul etmek
to take goods on consignment basis Verb
malları kabul etmek
to accept the goods Verb
masrafları kabul etmek
to allow costs Verb
misafir kabul etmek
to receive visitors Verb
mücadeleyi kabul etmek
to take up the glove Verb
nazlanmadan kabul etmek
to pounce Verb
olduğu gibi kabul etmek
to adopt as it stands Verb
önergeyi tartışmadan kabul etmek
to accept a motion undebated Verb
ortaklığa kabul etmek
to admit as partner Verb
otoritesini kabul etmek
to acknowledge Verb
pansiyoner kabul etmek
to take in visitors Verb
profesörlük görevini kabul etmek
to accept a professorship Verb
rehin kabul etmek
to take in pawn Verb
rekabeti kabul etmek
to accept a challenge Verb
şart kabul etmek
to understand Verb
şartları kabul etmek
to accept the terms Verb
şartlı olarak kabul etmek
to accept under reserve Verb
senedi kabul etmek
to answer a bill Verb
senedi kabul etmek
to meet a bill Verb
sorgusuz sualsiz kabul etmek
to take it for granted that Verb
sorumluluğu kabul etmek
to admit responsibility Verb
suçu kabul etmek
to plead guilty Verb
suçu kabul etmek
to accept blame Verb
suçunu kabul etmek
to admit one's guilt Verb
suçunu kabul etmek
to confess the fact Verb
talebi kabul etmek
to allow a claim Verb
tazminat kabul etmek
to award compensation Verb
tebrikleri kabul etmek
to take a bow Verb
teklifi ittifakla kabul etmek
to accept a proposal with unanimous approval Verb
teklifi kabul etmek
to accept a proposal Verb
temyizi kabul etmek
to allow the appeal Verb
üye olarak kabul etmek
to admit as member Verb
üyeliğe kabul etmek
to enroll in a school Verb
üyeliğe kabul etmek
to initiate Verb
üyeliğe kabul etmek
to admit to membership Verb
varlığını kabul etmek
to acknowledge Verb
vasıflarının eksikliğini kabul etmek
to recognize one's lack of qualification (s) Verb
vatandaşlığa kabul etmek
to naturalize Verb
vesayetine kabul etmek
to admit under guardianship Verb
yenilgiyi kabul etmek
to admit defeat Verb
yenilgiyi kabul etmek
to give in Verb
yetkili olduğunu kabul etmek
to acknowledge Verb
yolcu kabul etmek
to be boarding Verb
yurttaşlık haklarını kabul etmek
to denizen Verb
ziyaretçileri kabul etmek
to receive visitors Verb
kabul etmek gerekir ki
granted Adverb
kabul etmek gerekir ki
admittedly Adverb
kabul edene iade etmek
to refer to acceptor Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database