kadın

Turkish-English Translation

  1. Noun woman
  2. woman
  3. lady
  4. jane
  5. female
  6. tomato
  7. twist
  8. Jill
  9. matron
  10. petticoat
  11. feminine
  12. broad
  13. gal
  14. she
  15. dame
  16. lollipop men , lollipop lady
  17. feme
  18. cummer
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

kadın cinayetleri
femicide Noun, Sociology
kadın cinayetleri
feminicide Noun, Sociology
kadın-erkek eşitliği
gender equality Noun, Sociology
kadın-erkek eşitliği
equality of women and men Noun, Sociology
Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Tasfiye Edilmesine Dair Sözleşme
Convention on the Elimination of All Forms of Discrimination Against Women Noun, International Law
acılı kadın
a mourning woman
ahlaksız kadın
scarlet woman
alımlı kadın
enchantress
avcı kadın
huntress
bekâr kadın
feme sole
bekâr kadın
single woman
beyaz kadın
white slave
bohçacı kadın
woman who peddles cloth and woman's garments
büyücü kadın
witch
büyücü kadın
hag
çalışan kadın
employed woman
çalışan kadın
working woman
çalışmayan kadın
nonworking wife
çamaşırcı kadın
laundry woman
çamaşırcı kadın
washwoman
çiftçi kadın
farmwife
dedikoducu kadın
cat
dul kadın
widowed woman
dul kadın
widow
dul kadın
relict
düşük kadın
pig
edepsiz kadın
jade
entelektüel kadın
blue stocking
eşcinsel kadın
dike
evlenmemiş kadın
bachelor girl
evli kadın
signora
evli kadın
married woman Noun
evli kadın
feme covert
evli kadın
femme covert
garazcı kadın
hell cat
garson kadın
hostess
genç kadın
young woman
genç kadın
bird
genç kadın
chick
gündelikçi kadın
daily woman
gündelikçi kadın
charwoman
gündelikçi kadın
(Br) daily help
gündelikçi kadın
hired woman
gündelikçi kadın
(Br) charwoman
gündelikçi kadın
mrs . mop
güzel kadın
beauty Noun
güzel kadın
belle
hafifmeşrep kadın
tramp
hamile kadın
expectant mother
havacı kadın
aircraftwoman
ihtiyar kadın
faggot
kâhya kadın
chief female servant in a harem
kâhya kadın
housekeeper
kapıcı kadın
janitress
kaprisli kadın
prima donna
kiralık kadın
prostitute
kötü kadın
bitch
masajcı kadın
masseuse
öfkeli kadın
dragon
okumuş kadın
blue stocking
pansiyoncu kadın
landlady
reşit kadın
woman of full age
sefih kadın
wanton woman
seksi kadın
pin up girl
sevilen kadın
inamorata
sihirbaz kadın
witch
şirret kadın
virago
şirret kadın
shrew
şirret kadın
fury
şirret kadın
a devil in petticoats
temizleyen kadın
chambermaid
temizlikçi kadın
cleaning woman
temizlikçi kadın
cleaning lady Noun
temizlikçi kadın
charwoman
vestiyerci kadın
checkroom woman
yaşlıca kadın
old girl
yetişkin kadın
adult female
yollu kadın
scrubber
zenci kadın
negress
kadın aklı
woman's reason
kadın avukat
barristress
kadın avukat
lady barrister
kadın avukat
(Br) lady barrister
kadın başkan
chairwoman
kadın başkan
ladies'president
kadın başkan
lady president
kadın büyücü
enchantress
kadın çantası
handbag Noun
kadın çorabı
stocking
kadın daktilo
lady typist
kadın davacı
demandress
kadın destekleyici
patroness
kadın doktor
woman doctor
kadın doktor
lady doctor
kadın doktoru
gynecologist
kadın düşmanı
misogynist
kadın düşmanlığı
misogyny
kadın eki
ladies'supplement
kadın elbisesi
frock
kadın eş
wife
kadın gardiyan
gaoleress
kadın garson
waitress
kadın gazeteci
woman reporter
kadın gazeteci
lady journalist
kadın gazeteci
newspaper woman
kadın geceliği
lingerie
kadın gibi
womanish
kadın girişimciler
female entrepreneurs Noun, Economics
kadın göğsü
tit
kadın göğsü
bosom
kadın göğüsleri
boobs Noun
kadın hakları
women's rights Noun
kadın hareketi
woman's movement
kadın hasta
female patient
kadın hastalıkları
gynecological problems Noun, Gynaecology
kadın hastalıkları
gynecology Noun, Gynaecology
kadın hastalıkları
gynaecology Noun, Gynaecology
kadın hükümdar
rectrix
kadın işçi
female worker
kadın işçi
woman employee
kadın işçi
female operative
kadın işçi
workwoman
kadın işçibaşı
forewoman
kadın işi
female occupation
kadın kahraman
heroine
kadın kalfa
forewoman
kadın kısmı
womankind
kadın külodu
panties
kadın kumaşı
dress goods
kadın kurucu
foundress
kadın maceracı
adventuress
kadın memur
female clerk
kadın memur
woman employee
kadın mesleği
female occupation
kadın milleti
womankind
kadın mirasçı
inheirtress
kadın mirasçı
heiress
kadın mirasçı
female heir
kadın mirasçı
inheritrix
kadın mirasçı
inheritress
kadın müdür
woman executive
kadın muhasebeci
lady bookkeeper
kadın müşteri
patroness
kadın öğretmen
mistress
kadın öğretmen
schoolmistress
kadın okutman
lady reader
kadın oyuncu
actress
kadın peygamber
prophetess
kadın polis
policewoman
kadın programı
woman's program (me
kadın programı
woman's program (me)
kadın rolünde
in petticoat
kadın şair
poetess
kadın şapkacılığı
millinery
kadın şapkacısı
milliner
kadın şarkıcı
warbler
kadın sayfası
woman's page Noun
kadın sekreter
lady secretary
kadın sevgili
fancy woman
kadın sığınmaevi
women's shelter
kadın sözcü
spokeswoman
kadın tarafı
female line
kadın tellalı
bawd
kadın terzi
seamstress
kadın terzisi
dress maker
kadın tezgâhtar
shopwoman
kadın tezgâhtar
lady clerk
kadın ücretleri
women's wages Noun
kadın uğraşı
female occupation
kadın vasiyetçi
testatrix
kadın veznedar
lady cashier
kadın yardımcı
(Br) lady help
kadın yardımcı
lady help
kadın yazar
woman writer
kadın yazar
authoress
kadın yeleği
bodice
kadın yenilikçi
prophetess
kadın yönetici
woman executive
kadın yönetici
manageress
kadın yönetici
directress
kadın yönetici
woman manager
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Erişkin duruma ... dişi insan
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.