kalkan

Turkish-English Translation

  1. shield
  2. rising
  3. shield carried by a warrior
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

canlı kalkan
human shield Noun
dişi kalkan
brill Noun, Zoology
erken kalkan
early- bird
küçük kalkan
buckler Noun
yuvarlak kalkan
target
kalkan balığı
turbot Noun, Zoology
kalkan duvarı
gable end
kalkan duvarlı
gabled
kalkan köprü
rising of a bridge
kalkan köprü
bascule bridge
bir masrafla ortadan kalkan gelir
wash
boş olarak kalkan tren
deadhead
dikey kalkan uçak
vertical take-off aircraft
dikey kalkan ve inen uçak
vertical take-off and landing aircraft
erken kalkan yol alır
early bird catches the worm
evde yatıp kalkan kâhya
resident housekeeper
evde yatıp kalkan ve ev işlerine bakan kadın
resident housekeeper
gemiden kalkan uçak
seaborne aircraft
inip kalkan kasası olan yük kamyonu
tilt cart
kasası kalkan kamyondaki yükü boşaltmak
to tip out Verb
meriyetten kalkan borç defteri
debt ledger
meriyetten kalkan borç defteri
debt book
paralı ve nüfuzlu kişilerle yatıp kalkan fahişe
courtesan
sabah erken kalkan kişi
early-bird
sabah erken kalkan kişi
early riser
uçak gemisinden kalkan uçak
carrier-borne aircraft
yataktan kalkan kimse
riser
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Gövdesi kalkan biçiminde, derisinin üzerinde düğme ... bulabilen büyük yassı balık
  2. Eski savaşlarda savaşçının kılıç, kargı, mızrak ... elinde tutarak kullandığı siper
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.