İngilizce - Türkçe Sözlük | İngilizce

aksini kanıtlamak

to controvert Verb

belge yle kanıtlamak

to prove by document Verb

belgelerle kanıtlamak

to support by documents Verb

bir beyanı kanıtlamak

to substantiate a statement Verb

bir davayı kanıtlamak

to substantiate an action Verb

bir davayı kanıtlamak

to strengthen a case Verb

bir iddianın asılsızlığını kanıtlamak

to disapprove a statement Verb

bir iddiayı belge ile kanıtlamak

to qualify a claim Verb

bir iddiayı kanıtlamak

to substantiate a claim Verb

bir iddiayı kanıtlamak

to prove a claim Verb

bir iddiayı kanıtlamak

to support a charge Verb

bir iddiayı kanıtlamak

to authenticate a claim Verb

bir iddiayı kanıtlamak

to bear out an assertion Verb

bir ifadenin gerekçesini kanıtlamak

to justify a statement Verb

bir ifadenin yanlışlığını kanıtlamak

to rebutt a statement Verb

bir konuda haklı olduğunu kanıtlamak

to prove a point Verb

bir konuda haklı olduğunu kanıtlamak

to gain a point Verb

bir kuramı kanıtlamak

to sustain a theory Verb

bir savı kanıtlamak

to prove a claim Verb

bir seyahatin haklı iş nedenlerine dayandığını kanıtlamak

to justify a trip with good business reasons Verb

bir şeydeki mülkiyet hakkını kanıtlamak

to establish a claim to a title Verb

bir şeyi kanıtlamak

to give proof of sth Verb

bir şeyin doğruluğunu kanıtlamak

to prove the truth of sth Verb

bir şeyin geçerliğini kanıtlamak

to establish the truth of sth Verb

bir şeyin gerçekliğini kanıtlamak

to prove the authenticity of sth Verb

bir şeyin sahici olduğunu kanıtlamak

to prove something to be genuine Verb

bir şeyin sahihliğini kanıtlamak

to prove the authenticity of sth Verb

bir suçlamayı kanıtlamak

to substantiate a charge Verb

bir teorinin doğruluğunu kanıtlamak

to prove a theory Verb

birine birşeyi kanıtlamak

to demonstrate something to someone Verb

birine kendini kanıtlamak

to prove yourself to someone Verb

birine ne kadar iyi olduğunu kanıtlamak

to prove yourself to someone Verb

birinin haklı olduğunu kanıtlamak

to prove someone right Verb

birinin haklılığını kanıtlamak

to bear out someone Verb

birinin haksız olduğunu kanıtlamak

to prove someone wrong Verb

birinin haksızlığını kanıtlamak

to take someone apart Verb

birinin hâlâ hayatta olduğunu kanıtlamak

to prove someone still alive Verb

birinin hatalı olduğunu kanıtlamak

to prove someone wrong Verb

birinin ifadesinin doğruluğunu kanıtlamak

to prove the truth of one's statement Verb

birinin suçlu olduğunu kanıtlamak

to prove someone guilty Verb

birinin suçsuzluğunu kanıtlamak

to prove sb's innocence Verb

birinin suçunu kanıtlamak

to prove sb's guilt Verb

birşey olduğunu kanıtlamak

to prove yourself to be something Verb

birşeyi birine kanıtlamak

to prove something to someone Verb

birşeyi kanıtlamak

to prove a point Verb

birşeyin doğruluğunu kanıtlamak

to bear out something Verb

birşeyin doğruluğunu kanıtlamak

to make something stick Verb

birşeyin yanlış olduğunu kanıtlamak

to blow apart something Verb

birşeyin yanlışlığını kanıtlamak

to take something apart Verb

doğruluğunu kanıtlamak

to verify Verb

faturalar ibraz ederek doğruluğunu kanıtlamak

to verify by invoice Verb

faturalar ibraz ederek doğruluğunu kanıtlamak

to verify by invoices Verb

fikrinin doğruluğunu kanıtlamak

to carry one's point Verb

gerçeklerle kanıtlamak

to prove by facts Verb

gerekli olduğunu kanıtlamak

to prove necessary Verb

gücünü kanıtlamak

to prove one's potential Verb

iddialarını kanıtlamak

to make good one's claims Verb

iddiasını kanıtlamak

to prove one's claim Verb

iddiasını kanıtlamak

to support one's claim Verb

iddiayı kanıtlamak

to drive the nail home Verb

iddiayı kanıtlamak

to bear out an assertation Verb

imtiyaz şartlarını yerine getirdiğini kanıtlamak

to prove up on a concession Verb

to evidence Verb

to substantiate Verb

to indicate Verb

to mean Verb

to show Verb

to prove Verb

to establish Verb

to support Verb

to demonstrate Verb

to attest Verb

to sustain Verb

to argue Verb

to bring home Verb

to prove oneself Verb

kendini yazar olarak kanıtlamak

to sling ink Verb

kimliğini kanıtlamak

to prove one's identity Verb

mülkiyetini kanıtlamak

to prove ownership Verb

olmadığını kanıtlamak

to negate Verb

şirket kayıtlarının doğruluğunu kanıtlamak için

bank reconciliation

suç işlendiği anda başka yerde bulunduğunu kanıtlamak

to establish one's alibi Verb

suçsuzluğunu kanıtlamak

to prove one's innocence Verb

suçsuzluğunu kanıtlamak

to vindicate oneself Verb

suçun işlendiği sırada başka yerde olduğunu kanıtlamak

to prove one's alibi Verb

şüphe götürmeyecek şekilde kanıtlamak

to prove beyond doubt Verb

tanıkla kanıtlamak

to show by testimony Verb

tersini kanıtlamak

to confute Verb

tersini kanıtlamak

to prove the contrary Verb

yanlışlığını kanıtlamak

to explode Verb

yoksulluğunu kanıtlamak

to prove one's lack of means Verb

kanitlamak

Terms/Phrases

Turkish-English Phrases