karsilik

Turkish-English Phrases

(banknot) karşılık
backing
(banknot) karşılık oranı
cover ratio
(borsa) karşılık
backing
(senet , çek) yetersiz karşılık
not sufficient
(senet) yeterli karşılık olmama
insufficient fund
adamlarından birini öldürmeye karşılık ağaya ödenen para
manbote
alacaklı hesaplarına karşılık kredi sağlayan kuruluş
commercial credit company
alınan borca karşılık ipotek tesis eden borçlunun
leasehold mortgage
aynen karşılık verme yolu ile
inwithernam
aynı ile karşılık vermek
to pay in kind Verb
ayni karşılık
remuneration in kind
aynı şekilde karşılık vermek
to pay someone back in his own coin Verb
aynıyla karşılık vermek
to give someone as good as one gets Verb
banka iskontosuna karşılık kullanılır
arithmetical discount
beklenmedik durumlar için karşılık ayrıldıktan sonra
after provision for contingencies
bir borca karşılık gösterilen teminat
collateral security
bir borca karşılık verilen aynî teminat
collateral
bir iyiliğe karşılık iyilik yapmak
to repay a kindness Verb
bir lütfa karşılık bir lütufla cevap vermek
to return a favour Verb
birine aynı ile karşılık vermek
to repay someone in kind Verb
birine aynıyla karşılık vermek
to pay someone back in his own coin Verb
birine aynıyla karşılık vermek
to pay someone in his own coin Verb
birine misli ile karşılık vermek
to repay someone in the same coin Verb
birinin bakışlarına karşılık vermek
to meet someone's eyes Verb
borca karşılık rehin olarak vermek
to hypothecate Verb
brüt karşılık
gross equivalent
buna karşılık
puisne mortgage
buna karşılık
correspondingly Adverb
buna karşılık gelecek şekilde
correspondingly Adverb
çok çalışmaya karşılık az gelir sağlayan iş ile ilgili olan
hardscrabble
denk karşılık
counterbalance
enflasyona karşılık gelir seviyesi yükseldiğinde
bracket creep
esnek karşılık doktrini
flexible response
fiillerinin hak ettiği adil karşılık
just reward for one's actions
görgü kurallarına dayanarak verilen karşılık
good consideration
için karşılık olarak
as a reward for
ika olunan zarar için karşılık teklif etmek
to offer an equivalent for damage done Verb
iki şirketin girdileri aynı olmasına karşılık
productive efficiency relative efficiency
ikinci derece bir borca karşılık gösterilen teminat
collateral security
iyiliğe iyilikle karşılık vermek
to get back one's own back on sb Verb
kanuni karşılık oranı
reserve ratio requirement
karşılık
equivalent
karşılık
equivalent given in return
karşılık
amount paid
karşılık
allowance
karşılık
compensation Noun
karşılık
requital
karşılık
retaliation Noun
karşılık
pay
karşılık
valuta
karşılık
quid pro quo
karşılık
return in equivalent
karşılık
contrary
karşılık
in contrast to
karşılık
in payment for
karşılık
answer
karşılık
payment Noun
karşılık
cover
karşılık
recompense
karşılık
reply
karşılık
counter
karşılık
opposite
karşılık
consideration Noun
karşılık
designated fund
karşılık
reaction Noun
karşılık
offset
karşılık
counterpart
karşılık
in response to
karşılık
retort
karşılık
remuneration Noun
karşılık
response
karşılık
provision
karşılık
reward
karşılık
mate
karşılık
value
karşılık
vis-à-vis
karşılık ayırmak
to make provisions Verb
karşılık bulundurma koşulu
(com) reserve requirement
karşılık gelmek
to amount to something Verb
karşılık gelmek
to correspond to Verb
karşılık gelmek
to embrace Verb
karşılık görmeksizin sevmek
to carry a torch for sb Verb
karşılık görmeyen
unrequited
karşılık hesabı
reserve account
karşılık ilkesi
reciprocity principle
karşılık kalemleri
counterpart items Noun
karşılık kredisi
countervailing credit
karşılık mukabilinde bir suçluyu takipten vazgeçme
compounding a felony
karşılık mukabilinde suç takibinden vazgeçmek
to compound a felony Verb
karşılık olarak
by way of requital
karşılık olarak
in lieu of remuneration
karşılık olarak
correspondingly Adverb
karşılık olarak koymak
to set-off Verb
karşılık oranı
reserve ratio
karşılık oranı
(com) reserve ratio
karşılık veren
respondent
karşılık verme
retaliation Noun
karşılık verme
reaction Noun
karşılık vermek
to counter Verb
karşılık vermek
to answerback Verb, Information Technology
karşılık vermek
to answer Verb
karşılık vermek
to respond Verb
karşılık vermek
to talk back Verb
kitle sel karşılık doktrini
massive retaliation
kötü karşılık
worthy reward
maddi değeri olan karşılık
valuable consideration
makul karşılık
reasonable reward
misli ile karşılık verilmeyen
unreciprocated
misli ile karşılık vermek
to reciprocate Verb
misliyle karşılık
retaliation in kind Noun, Military
misliyle karşılık verme kanunu
law of retaliation
misliyle karşılık verme kanunu
law of talion
misliyle karşılık vermek
to get even with sb Verb
muhtemel istikraz zararları için karşılık
provisions for possible loan losses
muhtemel zararlar için bulundurulan karşılık
reserve for contingencies
mukabele-i bilmisil (aynen karşılık verme) yoluyla
in withernam
munzam karşılık
reserve requirement
munzam karşılık oranı
required reserve ratio
nakde karşılık
renumeration in cash
nakit karşılık
remuneration in cash
net karşılık
net reserve
ödenen paraya karşılık iyi değerde
cheap
para yerine geçen karşılık
emergency currency
parasal karşılık
money equivalent
sanığın iddianameye karşılık vermeyeceğini bildirmesi
plea of nole contendere
senedi ödemek için karşılık bulmak
to provide for a bill Verb
sert karşılık vermek
to retort Verb
tam karşılık
exact equivalent
Türkçe'deki -ecek ekine karşılık gelir.
gonna
vergi için karşılık ayırmak
to allow to make provision for taxation Verb
verilen zarar için karşılık teklif etmek
to offer an equivalent for damage done Verb
yeterli karşılık
adequate remuneration
yeterli karşılık
adequate provision
zorunlu karşılık oranı
statutory reserves Noun, Banking
zorunlu karşılık oranı
statutory reserve requirement (SRR) Noun, Banking
Turkish-English phrases from Zargan's own database

karşılık
Bir iş ... iş, mukābele