kaynak

Turkish-English Translation

  1. Noun source
  2. parent
  3. basis
  4. growth
  5. resource
  6. rise
  7. beginning
  8. well
  9. seed
  10. spring
  11. root
  12. ham
  13. original
  14. mine
  15. font
  16. cradle
  17. Noun derivation
  18. Iron-Steel welding
  19. authorship
  20. provenance
  21. source
  22. fount
  23. bottom
  24. Noun paternity
  25. Iron-Steel weld
  26. head
  27. seep
  28. fountainhead
  29. parentage
  30. fountain
  31. breeding-ground
  32. wellhead
  33. fountain head
  34. springhead
  35. wellspring
  36. well spring
  37. welded place
  38. (rubber) patch
  39. patched place
  40. (rubber) patching
  41. origin
  42. headspring
  43. upspring
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

bitki kaynaklı
plant-based Adjective
bitki kaynaklı gıda
plant-based food Noun, Food-Kitchen
bitki kaynaklı protein
plant-based protein Noun, Food-Kitchen
gelir kaynağı
income source Noun, Economics
haber kaynağı
news source Noun, Media-Publishing
hayvan kaynaklı
animal-based Adjective
hayvan kaynaklı gıda
animal-based food Noun, Food-Kitchen
hayvan kaynaklı protein
animal-based protein Noun, Food-Kitchen
YANLIŞ: bitkisel kaynaklı
plant-based Adjective
YANLIŞ: bitkisel kaynaklı gıda
plant-based food Noun, Food-Kitchen
YANLIŞ: bitkisel kaynaklı protein
plant-based protein Noun, Food-Kitchen
YANLIŞ: hayvansal kaynaklı
animal-based Adjective
YANLIŞ: hayvansal kaynaklı gıda
animal-based food Noun, Food-Kitchen
YANLIŞ: hayvansal kaynaklı protein
animal-based protein Noun, Food-Kitchen
ana kaynak
key resource
ayrılabilir kaynak
allocatable resource Information Technology
beşeri kaynak
human capital
birincil kaynak
primary source Noun, Law
dikiş kaynak
line welding
doğal kaynak
natural resource Noun, Environment-Ecology
doğrulanmamış kaynak
unaccredited source
ek kaynağı; ucuca kaynak
butt weld
esas kaynak
main source
güvenilir kaynak
good authority
güvenilir kaynak
trustworthy source
güvenilir kaynak
reliable authority
güvenilir kaynak
reliable source
ikincil kaynak
subsidiary source Noun, Law
nakit kaynak
cash resource
öz kaynak
equity capital
öz kaynak
net worth
öz kaynak
equity Noun, Economics
parasal kaynak
funds Noun, Law
punta kaynak
spot welding
punto kaynak
tack weld
resmi kaynak
official source
robotlu kaynak
robot welding Noun, Machines
sağlam kaynak
valid source Noun
sahih kaynak
valid source Noun
su altı kaynak
underwater welding Noun, Maritime Traffic
yabancı kaynak
loan capital
yazılı kaynak
written source
yenilenebilir kaynak
renewable resource Noun, Environment-Ecology
yetersiz kaynak
inadequate resources
kaynak aktarımı
wealth transfer
kaynak azalması
resource shortage
kaynak dağılımı
resource allocation
kaynak dağılımı adaleti
distributive justice
kaynak dil
source language
kaynak dil
source language Noun, Translation
kaynak dokümantasyonu
source documentation
kaynak elektrodu
welding electrode
kaynak geliştirme
resource development Noun, Management
kaynak kitap
reference book Noun, Education-Training
kaynak kitap olarak hizmet gören bilimsel inceleme
encheiridion
kaynak koda dönüştürme
decompile Information Technology
kaynak kodu
source code
kaynak kullanımı
resource utilization
Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu
Resource Utilization Support Fund
kaynak makinası
welding machine Noun
kaynak malzeme
source material
kaynak metin
source text Noun, Translation
kaynak muhafazası
resource conservation
kaynak olarak göstermek
to quote as authority Verb
kaynak olarak kullanmak
to feed off Verb
kaynak olmak
to weld Verb
kaynak robotu
welding robot Noun, Transport
kaynak sağlamak
to support Verb
kaynak tahsisi
allocation of resources
kaynak tahsisi
resource allocation
kaynak transferi
resource transfer
kaynak verimliliği
resource efficiency Noun, Environment-Ecology
kaynak yapılmış
welded
kaynak yapmak
to cut into line Verb
kaynak yapmak
to weld Verb
kaynak yeri
welded joint
kaynak yeri
weld
Kaynak Yönetimi ve Balıkçılık Yapıları Daire Başkanlığı
Department of Resource Management and Fishing Structures Noun, Organizations
birşeye kaynak ayırmak
to put something into something Verb
biyolojik çeşitlilik ve doğal kaynak yönetimi
biological diversity and natural resources management
Br etiket üzerinde kaynak belirtici bilgi verme
informative labeling (labelling ,)
devingen kaynak ayırma
dynamic resource allocation Information Technology
dış kaynak kullanımı
outsourcing Noun, Management
doğal kaynak suyu
natural spring water
etiket üzerinde kaynak belirtici bilgi verme
informative labe (l) ling
imalat kaynak planlaması
manufacturing resource planning
insanın kaynak ve oturma yeri
ham
kurumsal kaynak planlaması (KKP)
enterprise resorce planning (ERP) Noun, Management
onoptimum kaynak dağılımı
optimum resource distribution
stratejik kaynak tekeli
strategic resource monopoly
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. bk. kıynak
  2. Bir suyun ... pınar, memba
  3. İki mâden veya plastik parçayı yumuşayıncaya ... getirme usûlü ve işi
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.