kazanç

Turkish-English Translation

  1. return
  2. gain
  3. fruit
  4. Noun achievement
  5. benefit
  6. percentage
  7. earnings
  8. yield
  9. Noun profitability
  10. interest
  11. profit
  12. take
  13. booty
  14. Noun increment
  15. Noun emolument
  16. advantage
  17. plunder
  18. win
  19. getting
  20. dimes
  21. gains
  22. gainings
  23. proceeds
  24. winnings
  25. income
  26. Noun acquirement
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

(borsa) azami kazanç
top gain
(borsa) kazanç
gains
(borsa) yüksek kazanç
top gains
amortismandan elde edilen kazanç
depreciation benefit
arizi kazanç
incidental receipts
arizi kazanç
incidental pims
arızi kazanç
incidental profit
artan kazanç
increased earnings
asgari kazanç
base rate earnings
ayni kazanç
earnings in kind
az kazanç
light profits
azami kazanç
(stock-exchange) top gain
bedavadan kazanç
something for nothing
beklenilen kazanç
honest pims
beklenmedik ticari kazanç
trade windfall
beklenmeyen kazanç
windfall pims
bilim için kazanç
gain to knowledge
bireysel kazanç
individual earnings
birikmiş kazanç
accumulated surplus
birikmiş kazanç
accumulated income
brüt kazanç
profit contribution
brüt kazanç
gross earnings
büyük kazanç
handsome profit
cabadan kazanç
velvet
cari kazanç
current earnings
dağıtılmayan kazanç
retained earnings
disponibl net kazanç
free surplus
ek kazanç
extra gain
gayri meşru kazanç
illicit pimss
gayrimeşru kazanç
illicit profits
gelecek kazanç
future earnings
gerçek kazanç
real earnings
günlük kazanç
daily earnings
günlük kazanç
daily pick
günlük kazanç
one's daily bread
günlük kazanç
daily takings
haftalık kazanç
weekly earnings
haksız kazanç
ill-gotten gains Noun, Law
haksız kazanç
unjust gain
haksız kazanç
improper personal benefit Noun, Law
harcanabilir kazanç
spendable earnings
kaçırılan kazanç
(Lat.) lucrum cessans
kaçırılan kazanç
missed proceeds
kanuni kazanç
legal benefit
kanunsuz kazanç
illicit gain
kanunsuz kazanç
unlawful gain
kesin kazanç
certain percentage
likit kazanç
available profit
marjinal kazanç
marginal return
nakdi kazanç
cash earnings
nakit kazanç
cash earnings
net kazanç
net gain
net kazanç
net earnings
net kazanç
net yield
net kazanç
takehome pay
net kazanç
clear gain
normal kazanç
normal earnings
ortalama kazanç
average earnings
ortalama kazanç
average yield
parasal kazanç
monetary gain
paylaştırılmamış kazanç
(US) surplus earnings
paylaştırılmamış kazanç
surplus earnings
rekor kazanç
record earnings
risksiz kazanç
basic yield
sağlanabilecek kazanç
potential earning
şahsi kazanç
individual earnings
teminatlı kazanç
guaranteed earnings
ticari kazanç
commercial profits
ticari kazanç
commercial earnings
ticari kazanç
commercial pimss
ticari kazanç
business income
toplam kazanç
total earnings
toplam kazanç
total recovery
üç aylık kazanç
quarter earnings
uygun kazanç
fair return
vergi düşüldükten sonraki kazanç
after tax- earnings
vergi düşüldükten sonraki kazanç
after-tax earnings
vergiden istisna edilen kazanç
tax- exempt profit
vergiden muaf kazanç
tax-free pay
vergilendirilecek kazanç
taxable earnings
vergilendirilmemiş kazanç
earnings before tax
vergilendirilmiş kazanç
after-tax earnings
vergilendirilmiş kazanç
earnings after tax
vergilendirilmiş kazanç
taxed pims
vergilendirilmiş kazanç
taxed profit
yan kazanç
incidental profit
yan kazanç
incidental benefits
yan kazanç
subsidiary earnings
yan kazanç
incidental earnings
yasak kazanç
sordid gains
yıllık kazanç
income from the year
yıllık kazanç
annual earnings
yıllık kazanç
yearly earning
yıllık ortalama kazanç
annual average earnings
kazanç amacıyla
for lucre
kazanç amacıyla
for purpose of gain
kazanç analizi
surplus analysis
kazanç artışı
growth in earnings
kazanç artışı
earnings growth
kazanç artışı
earnings rise
kazanç artması
improvement in earnings
kazanç beklentisi
earnings guidance Noun, Accounting
kazanç düşmesi
earnings slide
kazanç düzeyi
payoff stage
kazanç düzeyi
level of earnings
kazanç eğrisi
earnings curve
kazanç elde etmek
to make a profit Verb
kazanç fazlası
surplus earnings
kazanç fazlası
(US) surplus earnings
kazanç fırsatı
opportunity for gain
kazanç gayesi
(Lat.) lucri causa
kazanç geliri
earned income
kazanç getirici
advantageous Adjective
kazanç getirmek
to bring in Verb
kazanç getirmek
to pay Verb
kazanç haddi
rate of gain
kazanç hâsılatı
increment (al) return
kazanç istikrarı
earnings stability
kazanç iştirak payı
wagering gain
kazanç kademesi
pay- off stage
kazanç kapasitesinin azaltılması
reduction of earning capacity
kazanç karşılığı
earnings cover
kazanç kasti
animus lucrandi
kazanç kaybı
sacrifice
kazanç kaybı
loss of earnings
kazanç kaybı
lost pims
kazanç kaybı
dent in earnings
kazanç kaynağı
source of earnings
kazanç miktarı
profitability Noun
kazanç müsaderesi
confiscation of benefits Noun, Criminal Law
kazanç olanakları
earnings opportunities Noun
kazanç oranı
rate of return
kazanç oranı
earning ratio
kazanç payi
portion of the gain
kazanç payı
dividend share
kazanç payı
portion of the gain
kazanç payını asgariye indirmek
to pare margins to the bank Verb
kazanç paylaşımı
gainsharing
kazanç paylaşımı
revenue sharing Noun, Management
kazanç paylaşma
revenue sharing Noun, Management
kazanç paylaşma havuzu
gross money pool
kazanç performansı
earnings performance
kazanç sağlama
revenue realization
kazanç sağlamak
to record gains Verb
kazanç sağlamak
to generate revenue Verb
kazanç sağlamak
to pay Verb
kazanç sağlamak
to make Verb
kazanç sağlamak
to make a profit Verb
kazanç sağlamak
to yield Verb
kazanç sağlamak
to bring in Verb
kazanç sağlayan
commercial
kazanç sahibi
earner
kazanç şansı
profit chance
kazanç seviyesi
level of earnings
kazanç tahmini
earnings projection
kazanç tavanı
ceiling on earnings
kazanç teminatı
earnings cover
kazanç teşviki
profit incentive
kazanç vergisi
profit tax
kazanç vergisi
profits tax
kazanç vergisi mükellefi işleri
payroll employment Noun
kazanç yüzdesi
gain per cent Noun
kazanç/zarar
gain/loss
aşırı kazanç vergisi
(US) excess-profit tax
aşırı kazanç; fazla kazanç
excess earning
brüt kazanç rakamı
gross earnings figure
çabuk kazanç sağlamak istemek
to be out for quick killing Verb
düşen kazanç kapasitesi
decreased earning capacity
haksız kazanç elde etmek
to derive an improper personal benefit Verb, Law
hızlı kişisel kazanç kaynağı
gravy train
iyi kazanç umudu
nap hand
uygun bir kazanç sağlamak
to turn a healthy profit Verb
vasat kazanç geliri sahibi
middle-income earners
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Bir maldan belli zaman aralıklarıyle edinilen ... bir işten alınan kâr
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.