kisaltmak

Turkish-English Phrases

bir ambalajı yarı yarıya kısaltmak
to cut an article by half Verb
bir dersi kısaltmak
to curtail a lecture Verb
bir dönemi kısaltmak
to abridge a time Verb
bir konuşmayı kısaltmak
to curtail a speech Verb
bir layihayı kısaltmak
to abridge a pleading Verb
bir makaleyi kısaltmak
to shorten an article Verb
bir makaleyi kısaltmak
to cut down an article Verb
bir süreyi kısaltmak
to shorten a period Verb
bir süreyi kısaltmak
to shorten a term Verb
bir yolu kısaltmak
to shorten a road Verb
boyunu kısaltmak
to cut down Verb
çalışma süresini kısaltmak
to shorten one's working time Verb
kısaltmak
to telescope Verb
kısaltmak
to curtail Verb
kısaltmak
to diminish Verb
kısaltmak
to abbreviate Verb, Information Technology
kısaltmak
to boil down Verb
kısaltmak
to pare Verb
kısaltmak
to take up Verb
kısaltmak
to encapsulate Verb
kısaltmak
to file down Verb
kısaltmak
to contract Verb
kısaltmak
to cut Verb
kısaltmak
to shorten Verb
kısaltmak
to abridge Verb
kısaltmak
to compress Verb
kısaltmak
to condense Verb
kısaltmak
foreshorten
kitaptaki bir ibareyi kısaltmak
to retrench a passage in a book Verb
layihayı kısaltmak
to abridge a pleading Verb
müzakere süresini kısaltmak
to retrench discussion Verb
saatleri kısaltmak
to abate the hours Verb
süreyi kısaltmak
to shorten a period Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

kısaltmak
Kısa duruma getirmek