kisiye

Turkish-English Phrases

(adı bilinmeyen kişiye hitap tarzı) ahbap
mackintosh ”
(hukuk) bir kişiye bir şey yapması için emir vermek
to bind over Verb
65 yaş üzerindeki bir kişiye
age allowance
ayrıcalığı yalnız bir kişiye tanınan röportaj
exclusive interview
başka bir kişiye ait olan toprağın ürünü üzerindeki hak
(Fr.) profit a prendre
başka bir kişiye satılmış opsiyon
trade option
belirli bir kişiye ciro etmek
to endorse specially Verb
belirli bir kişiye ya da hamiline ibrazında ödenen poliçe
to bearer bill
belli bir kişiye karşı ifade edilebilen hak
right in personam
bir işletmede her bin çalışan kişiye düşen yönetici sayısı
management ratio
bir kişiye
average date
bir kişiye ait ambulanslar
fleet of ambulances Noun
bir kişiye ait taksiler
fleet of taxis Noun
bir kişiye karşı başarı sağlamak
to score off Verb
bir kişiye özgü davranış
idiosyncrasy
bir kişiye ya da devamlı müşteriye yapılan özel iskonto
commercial rate
bir mektubu kişiye özel yazmak
to mark a letter private Verb
bir şeyi yapması için bir kişiye baskı uygulamak
to arm twist Verb
bir yılda her yüz kişiye düşen doğum sayısı
crude birth rate
bir yılda her yüz kişiye düşen ölüm sayısı
crude death rate
Br ev idaresinden sorumlu kişiye ödenen vergiden muaf meblağ
housekeeper allowance (relief ,)
çalışma ahlakı (çalışmanın kişiye iyi olduğu görüşü
work ethic
davalı tarafından üçüncü bir kişiye yapılan dava çağrı talebi
notice summoning a third party in a law suit
hapşıran bir kişiye'çok yaşa'sözü
bless you
hisse senedi transferi yapan kişiye verilen belge
balance ticket
hukukla ilgili bir kişiye devlet tarafından verilen yetki
public power
iki kişiye hayatı boyunca ödeme yapan hayat sigortası
joint life policy Noun
işin yapılmasını başka bir kişiye aktarması durumu
vicarious performance
kaza yapıp kaçan kişiye karşı savcılık tarafından dava açılması
to be prosecuted on a hit and run charge
kişiden kişiye kolayca geçen
infectious Adjective
kişiden kişiye kolayca geçen
contagious Adjective
kişiye ait eşya
private property
kişiye ilişkin olmayan hesap
impersonal accounts
kişiye özel
for private use only
kişiye özel
particular
kişiye özel
customized
kişiye özel çözüm
personalized solution Noun
kişiye özel çözüm
personalised solution Noun
kişiye özel hale getirme
customization Noun
kişiye özel ve gizli
private and confidential
kişiye özel yazışma
private correspondence
kişiye özgü biçimde
individually Adverb
kişiye özgü imza
ideographic signature
kişiye yaşadığı sürece bağlanan mülk veya gelir
life estate
mektup bu ba kişiye özel ibaresini yazmak
to make a letter private Verb
mülkiyetin çok kişiye ait olması
wide dispersion of ownership
o kitabın armağan edildiği kişiye ithaf edildiğine dair yazı yazmak
to wire a dedication in a book Verb
On kişiye çay servisi yapılabilir.
Ten persons can be accommodated for tea.
oynatma hakkı tek bir kişiye tanınmış film
exclusive moving picture rights
özel kişiye ait
privately owned
poliçeyi, düzenleyen kişiye geri vermek
to endorse back a bill of exchange Verb
sınırlı kişiye
fee tail
sorumlu durumda bir kişiye istenmeyen öğütler veren kişi
back-seat driver
suç işleyen kişiye
acquiescence for detection
tek sahiplik (sermayesi yalnızca bir kişiye ait olan şirket
sola proprietorship
telefonla kişiden kişiye reklam
telemarketing
üçüncü kişiye kiralama hakkı
right to sublet
yalnızca bir kişiye ait hesap
single- name account
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. bk. kesiye
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.