korumak

Turkish-English Translation

  1. keep
  2. Verb to conserve
  3. Verb to maintain a patent
  4. Verb to patronize
  5. Verb to safeguard
  6. Verb to save
  7. Verb to screen
  8. Verb to secure
  9. Verb to shade
  10. Verb to shelter
  11. Verb to protect
  12. Verb to guard
  13. Verb to preserve
  14. Verb to shield
  15. Verb to watch over
  16. Verb to defend
  17. Verb to cover
  18. Verb to keep
  19. Verb to maintain
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

...'i enflasyona karşı korumak
protect ... against inflation Verb, Economics
Arkeolojik Mirasın Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi
European Convention on the Protection of the Archaeological Heritage Noun, International Law
Çocukların Korunması ve Uluslararası Evlat Edinilmeleri Hususunda İşbirliğine Dair Sözleşme
Convention on Protection of Children and Co-Operation in Respect of Intercountry Adoption Noun, International Law
Kişisel Verilerin Otomatik İşlenmesi Açısından Bireylerin Korunması Sözleşmesi
Convention for the Protection of Individuals with Regard to Automatic Processing of Personal Data Noun, International Law
mevcudun korunması kuralı
stand-still clause Noun, International Law
adaylığını korumak
to maintain one's candidature Verb
aynı fiyat seviyesini korumak
to maintain the same level of prices Verb
barışı korumak
to preserve the peace Verb
barışı korumak
to keep the peace Verb
barışı korumak
to preserve peace Verb
barriers yerli ürünleri ticaret engelleri ile yabancı rekabetten korumak
to protect domestic products from foreign competition by trade Verb
bazı gelenekleri korumak
to preserve certain traditions Verb
belirsizliğini korumak
to be still up in the air Verb
belirsizliğini korumak
to remain unclear Verb
belirsizliğini korumak
to remain uncertain Verb
bir dostu tekdire karşı korumak
to shield a friend from censure Verb
bir riske karşı kendini korumak
to protect oneself against a risk Verb
bir riske karşı korumak
to protect oneself against a risk Verb
bir şeyi emniyetle korumak
to keep something safe Verb
bir şeyi havaya karşı korumak
to protect something from the weather Verb
bir şeyi mükemmel durumda korumak
to keep something spotless Verb
birine sadakatini korumak
to stick by someone Verb
birini birşeyden korumak
to keep someone off something Verb
birini korumak
to take someone up Verb
birini korumak
to cover up for someone Verb
birini korumak
to back up someone Verb
birini kötülüğe karşı korumak
to keep someone out of mischief Verb
birini tehlikeye karşı korumak
to guard someone against danger Verb
birinin çıkarlarını korumak
to protect sb's interest Verb
birinin çıkarlarını korumak
to be loyal to the interests of sb Verb
birinin menfaatlerini korumak
to look after sb's interests Verb
birinin menfaatlerini korumak
to safeguard sb's interests Verb
birinin menfaatlerini korumak
to build defence for one's interest Verb
biriyle olan bağlantılarını korumak
to keep one's ties with sb Verb
biriyle olan dostluğunu korumak
to hold in with sb Verb
birşeyi birşeyden korumak
to keep something off something Verb
canını korumak
to defend one's life Verb
çıkarları korumak
to guard the interests Verb
çıkarlarını korumak
to guard the interests Verb
çıkırlarını korumak
to attend to one's interest Verb
değerini korumak
to maintain its value Verb
değişime karşı korumak
to stabilize Verb
dengesini korumak
to keep one's balance Verb
disiplini korumak
to maintain discipline Verb
dünya düzenini korumak
to police the world Verb
durumunu korumak
to sustain Verb
durumunu korumak
to stay Verb
durumunu korumak
to remain Verb
düzeni korumak
to keep the order Verb
düzeni korumak
to keep order Verb
etkisini korumak
to live Verb
fiyatları korumak
to maintain prices Verb
galeyanlar arasında soğukkanlılığını korumak
to keep calm amid the excitements Verb
geçerliliğini korumak
to hold Verb
geçerliliğini korumak
to stand Verb
gereğinden fazla korumak
to overprotect Verb
güncelliğini korumak
to keep up to date Verb
güvenli yerde korumak
to ward Verb
hakkını korumak
to vindicate Verb
hakları korumak
to preserve rights Verb
haklarını korumak
to vindicate one's rights Verb
haklarını korumak
to maintain one's rights Verb
hastalıktan korumak
to guard against disease Verb
hayatını korumak
to guard one's life Verb
istihdamın devamlılığını korumak
to safeguard the continuity of employment Verb
itibarıni korumak
to maintain one's reputation Verb
itibarını korumak
to maintain one's reputation Verb
itibarını korumak
to guard one's reputation Verb
kamu sağlığını korumak
to protect public health Verb
kanun ve düzeni korumak
to maintain law and order Verb
kaplamalarla korumak
to fair Verb
kendi çıkarını korumak
to stand up for oneself Verb
kendi çıkarlarını korumak
to respect one's own interests Verb
kendi menfaatlerini korumak
to build defences for one's interest Verb
kendi menfaatlerini korumak
to look after one's own interests Verb
kendini korumak
to defend oneself Verb
kendini soğuktan korumak
to protect oneself from the cold Verb
kendini tehlikeden korumak
to protect oneself from danger Verb
kiracıyı korumak
(Br) to protect the tenant Verb
kiracıyı korumak
to protect the tenant Verb
kiracıyı tahliye edilmeye karşı korumak
to protect a tenant against eviction Verb
konvoyu korumak
to convoy Verb
kültür zenginliklerini korumak
to preserve the heritage Verb
menfaatleri korumak
to guard interests Verb
menfaatlerini korumak
to attend to one's interest Verb
menfaatlerini korumak
to safeguard one's interests Verb
menfaatlerini yakından korumak
to keep a close watch on one's interests Verb
mesafeyi korumak
to keep one's distance Verb
mevkiini korumak
to maintain one's position Verb
mevziini korumak
to maintain one's ground Verb
önemini korumak
to remain important Verb
piyasadaki durumunu korumak
to hold one's own Verb
politik çıkarlarını korumak
to mend one's fences Verb
sağlığını korumak
to conserve one's health Verb
sanki büyülemiş gibi etkilemek ya da korumak
to charm Verb
sessizliğini korumak
to remain silent Verb
soğukkanlılığını korumak
to possess one's soul in patience Verb
soğukkanlılığını korumak
to keep one's cool Verb
soğukkanlılığını korumak
to keep a stiff upper lip Verb
standart dıları korumak
to maintain standards Verb
standartları korumak
to maintain standards Verb
tehlikeye karşı korumak
to guard someone against danger Verb
titizlikle korumak
to cradle Verb
unvanını korumak
to hold a title Verb
ünvanını korumak
to hold a title Verb
yeterli çoğunluğu korumak
to maintain a quorum Verb
yüksek mesleki standartları korumak
to maintain high professional standards Verb
zararına karşı korumak
to safeguard against losses Verb
zevahiri korumak
to preserve appearances Verb
(fonları) korumak ya da garanti altına almak
to ring fence Verb
avı korumak için ayrılmış arazi
game reserve
kendi ülkesini korumak için önce davranan
pre emptive
kendini korumak için alınan pozisyon
guard
tarafsızlığını korumak için kendi hakkını bile almamak
to lean over backward Verb
üyelerin ortak çıkarlarını korumak ve geliştirmek
to trading associations Verb
yeni bir buluşu korumak için patent almak
to take out a patent to protect a new invention Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Dış tehlikelerden ... muhâfaza etmek
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.