kutu

Turkish-English Translation

  1. Noun box
  2. dispenser
  3. Noun case
  4. Noun receptacle
  5. Noun tin
  6. Noun chest
  7. Noun can
  8. Noun bin
  9. coffer
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

(elektrik) bağlantı kutusu
junction- box
(elektrik) çıkış kutusu
outlet box
akü akümülatör kutusu
battery container
akü akümülatör kutusu
box for accumulator
akü akümülatör kutusu
battery tray
akü akümülatör kutusu
accumulator tank
akü akümülatör kutusu
battery jar
akü akümülatör kutusu
accumulator trough
akü akümülatör kutusu
battery box
akü akümülatör kutusu
battery case
akü kutusu
accumulator box
alet edavat kutusu
tool kit
alet edevat kutusu
tool kit
alet kutusu
tool box
alet kutusu
outfit tools
ambalaj kutusu
packing box
ambalaj kutusu
packing case
Araç Kutusu
Tool Box Information Technology
ayakkabı kutusu
shoe box
ayakkabı kutusu
shoebox Noun
bağış kutusu
contribution box
bağlama kutusu
joint box
bağlantı kutusu
junction box
birleşik giriş kutusu
combination box Information Technology
boya kutusu
paint box Information Technology
çakmak kutusu
tinderbox
çay kutusu
tea caddy
çay kutusu
tea canister
çöp kutusu
waste container Noun, Waste Management
çöp kutusu
dustbin Noun, Waste Management
çöp kutusu
wastebin Noun, Waste Management
çöp kutusu
trash bin Noun, Waste Management
çöp kutusu
garbage can Noun, Waste Management
çöp kutusu
orderly bin
çöp kutusu
garbage bin Noun, Waste Management
çürük gaz kutusu
exhaust box
çürük gaz kutusu
exhaust chamber
dağıtım kutusu
distribution box
dağıtma kutusu
distributing box
dikiş kutusu
workbox
dikiş kutusu
work bag
dikiş kutusu
housewife
dişli kutusu
gearbox
dişli kutusu
gear case
distribütör kutusu
distributor housing
egzoz kutusu
exhaust box
enfiye kutusu
snuffbox
Etiketli iletişim kutusu
Tab Dialog Information Technology
film kutusu
film cartridge
film kutusu
cartridge
geç boşaltılan posta kutusu
late bag
gelen kutusu
inbox Information Technology
geniş ağızlı çöp kutusu
bin
giden kutusu
outbox Information Technology
hap kutusu
pillbox
hidrolik vites kutusu
variable speed hydraulic drives
hidrolik vites kutusu
special transmission fluid
hırsızın alet kutusu
keister
iane kutusu
poor box
iane kutusu
collection box
iane kutusu
contributing box
ilaç kutusu
medicine chest
iletişim kutusu
dialog box Information Technology
ilk yardım kutusu
first aid kit
ilkyardım kutusu
bandage case
ilkyardım kutusu
ambulance box
inşaat kutusu
construction set
kâğıt kalem kutusu
papeterie
kahve kutusu
canister
kalem kutusu
pencil box Noun
kalem kutusu
pencil case Noun
kameranın film kutusu
magazine
kapatma kutusu
close box Information Technology
kartvizit kutusu
card case
Katolik kilisesinde mukaddes ekmek kutusu
pyx
kayak kutusu
ski box Noun, Transport
kaydırma kutusu
scroll box Information Technology
kesme kutusu
shear box Noun, Construction
kesme kutusu testi
shear-box test Noun, Construction
kibrit kutusu
matchbox
konserve kutusu
tin can
konserve kutusu
can
küçük çay kutusu
caddy
kutsal emanetler kutusu
reliquary
mektup kutusu
pillar box
mektup kutusu
letter box
mektup kutusu
mail box
meşrubat kutusu
soda can Noun
misyoner para kutusu
missionary box
mücevher kutusu
jewelery box Noun
mücevher kutusu
jewel case
mücevher kutusu
casket
müzik kutusu
(Br) musical box
müzik kutusu
musical box
müzik kutusu
music box
nemlendirme kutusu
humidor
onay kutusu
check box Information Technology
optik disk kutusu
juke box Information Technology
Pandora'nın kutusu
Pandora's box Noun
para kutusu
cash box
para kutusu
money box
Plastik torba, çanta, poşet, çuval, kutu, damacana, şişe, makara vb. paketleme malzemelerinin imalatı (NACE kodu: 22.22)
Manufacture of plastic packing goods (NACE code: C22.2.2) Noun, Trades-Professions
posta kutusu
mailbox Noun
posta kutusu
postal box Noun
posta kutusu
pillar box
posta kutusu
post-office box Noun
posta kutusu
post box Noun
posta kutusu
PO box Noun
posta kutusu
letterbox Noun
posta tevziat kutusu
compartment for dispatch
postahanedeki özel mektup kutusu
private box
postanedeki özel mektup kutusu
private box
puro kutusu
humidor
salmastra kutusu
compression gland
salmastra kutusu
gland
şalter kutusu
switchbox
şamandıra kutusu
float chamber
şanjman kutusu
gearbox
şapka kutusu
bandbox
semafor kutusu
signal box
sigorta kutusu
fusebox Noun, Transport
sigorta kutusu
fuse box Noun, Transport
sigorta kutusu
distribution box Noun
şikâyet kutusu
suggestion box
sürat dişli kutusu
transmission box
takım kutusu
tool chest
takım kutusu
toolbox
teşhir kutusu
display box
transfer kutusu
transfer case Noun, Transport
transfer kutusu
transfer box Noun, Transport
transmisyon kutusu
transmission case
ventil kutusu
valve box
vites kutusu
gear box
vites kutusu
transmission box
vites kutusu
gearbox
vites kutusu
transmission
yardımcı vites kutusu
transfer case Noun, Transport
yardımcı vites kutusu
transfer box Noun, Transport
yeni fikir kutusu
suggestion box
bunların içine konduğu kutu
pomander
hermetik kutu
air tight container
içinde altın vb saklanan kutu
fish- globe
içine belgeler konulan kutu
hanaper
içine kuru gıda (çay, un vb.) konulan metal kutu
canister
içine ufak tefek şeyler konulan küçük kutu
tidies
kapalı kutu
thing that one knows very little about
kapalı kutu
inscrutable person
kara kutu
black box
karton kutu
carton box
karton kutu
cardboard box
katlanır kutu
folding box
kişisel kullanım için bir kasa ya da güvenlikli kutu
lock box
kontrplak kutu
plywood box
küçük kutu
casket
küçük teneke kutu
little tin box
kuru gıda muhafazası için kullanılan metal kutu
canister
mukavva kutu
card board box
özellikle de taşıyıcının kendisine teslim edilen kutu
breaking bulk
tahta kutu
wooden box
teneke kutu
(Br) tin
teneke kutu
tin box
teneke kutu
tin
teneke kutu
display package
teneke kutu
can
kutu bira
canned beer Noun, Food-Kitchen
kutu çizmek
to box Verb, Software
kutu dolusu
box
kutu dosya
box file
kutu fotoğraf makinesi
box camera
kutu harf
channel letter Noun
kutu içine almak
to box Verb, Software
kutu içine koymak
to box Verb
kutu yapımına elverişli karton
boxboard
(çay ticareti) kutu çay
whole chest
bu kutu nereye konacak ?
where does this box go ?
dekoratif bir kavanoz ya da teneke kutu gibi
premium container
kullanılmış ambalajlar (şişe , kutu vb
empties
masada iki kutu var hangisini istersen al
there are two boxes on table, take either
mukavva kutu dolduran işçiler
card board fillers Noun
posta kutu sunun içindekileri boşaltmak
to clear a box Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Çeşitli malzemeden ... taşınabilir kap
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.