Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
kuvvetli
Cozy
Turkish-English
Terms/Phrases
Turkish-Turkish
Turkish-English Translation
strong
powerful
substantial
living
firm
nervous
violent
intense
intensive
Adjective
furious
vivid
Adjective
vigorous
rude
mighty
potent
high
youthful
crisp
forceful
rugged
stern
smart
hefty
poignant
staunch
hearty
resolute
monolithic
snell
vehement
Adjective
tenacious
earthy
sound
forcible
bouncing
rousing
full-blooded
nervy
trenchant
sinewy
virile
Adjective
doughty
proof
heavy
brawny
punchy
humming
smacking
energetic
two-fisted
slashing
trig
jungle- juice
sforzando
tough
stout
acute
ropy
sharp-set
skookum
thewy
dynamic(al)
feirie
well-knit
Turkish-English translations from Zargan's own database
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
Turkish-English Phrases
(dürbün) kuvvetli
high- powered
(rüzgâr) kuvvetli
spanking
bünyesi kuvvetli
stalwart
çenesi kuvvetli
great talker
çok kuvvetli
tremendous
Adjective
çok kuvvetli
irresistible
çok kuvvetli
overwhelming
güçlü kuvvetli
well knit
güçlü kuvvetli
hefty
güçlü kuvvetli
husky
güçlü kuvvetli
burly
güçlü kuvvetli
lusty
Adjective
güçlü kuvvetli
upstanding
güçlü kuvvetli
well set
güçlü kuvvetli
hearty
Adjective
güçlü kuvvetli
strapping
güçlü kuvvetli
muscular
güçlü kuvvetli
beefy
güçlü ve kuvvetli
robust
hafızası kuvvetli
having a strong memory
hayal gücü kuvvetli
imaginative
iri yarı güçlü kuvvetli
imposing
parlak ve kuvvetli
vibrant
sabit kuvvetli
ironround
kuvvetli ama kafasının içi boş adam
lug
kuvvetli bir biçimde
vigorously
Adverb
kuvvetli bir şekilde
vigorously
Adverb
kuvvetli çekiş
tug
kuvvetli delil
strong argument
kuvvetli direniş
sturdy resistance
kuvvetli istek
hunger
kuvvetli karbon kâğıdı
manifold paper
kuvvetli karineler
violent presumptions
Noun
kuvvetli kuşku
strong suspicion
kuvvetli motor
powerful engine
kuvvetli olan
potential
kuvvetli önyargı
strong prejudice
kuvvetli ordu
strong army
kuvvetli patlayıcı madde
high explosive
kuvvetli pis koku
stench
kuvvetli protesto
strong protest
kuvvetli şahsiyet
strong personality
kuvvetli sızıntı
effusion
kuvvetli taraf
stock in trade
kuvvetli tıknaz adam
chunk
(askerlik) en kuvvetli olunan mevki
place of strength
bir şey üzerine kuvvetli ışık tutmak
to flash a beam of light on sth
Verb
birinin kuvvetli tarafı olmama
not sb's strong point
çok kuvvetli vurmak
to ram
Verb
gelgit akıntısının kuvvetli olduğu yer
tide gate
görünüşte kuvvetli ve yeterli karine
prima facie presumption
hareketli ve güçlü kuvvetli adam
tarzan (konuşma dili)
kamu duygularında ani ve kuvvetli değişiklik
revulsion of public feeling
kişinin kuvvetli yanı
strong point
orta derecede kuvvetli ses
mezzo forte
sayılarda kuvvetli olmak
to be stronger in point of numbers
Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database
Turkish Dictionary (
Kubbealti Turkish Dictionary
)
Maddî güce ... olan, güçlü
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit
www.kubbealtilugati.com
for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.