lamp

  1. Noun lamba, kandil, fener.
    safety lamp: madenci/emniyet feneri.
    standard lamp: ayaklı lamba.

    lamp - glass = lamp chimney: lamba şişesi.
    student lamp: (ayar edilebilir) masa lambası.
    street lamp: sokak lambası.
  2. Noun (bkz: incandescent lamp ).
  3. Noun (bkz: fluorescent lamp ).
  4. Noun bazı çeşit ışınlar yayan cihaz/lamba.
    infrared lamp. sun lamp.
  5. Noun göz.
  6. Noun ışıklı gök cismi: güneş, ay, yıldız.
  7. Noun meş'ale.
  8. Noun manevî ışık, bilgi/ilham kaynağı, aydınlatan/tenvir eden kaynak.
(tren) sinyal lambası Noun
karpit lambası Noun
ışığı göz kamaştırmayan ampul
ark lambası Noun
fotoğrafçılıkta
az aralıklı elektrotlar arasındaki ark ve aydınlatma kaynağı olarak elektrotların buharlaşması yoluyla parlak bir ışık veren lamba
Argand lambası: boru fitilli petrol lambası. Noun
sinema ve TV projektörü olarak kullanılan bir nevi lamba.
fren lambası Noun, Transport
(yatay ayar kollu) güverte lambası. Noun
toptan satın almak Verb
karpit lambası Noun
otomobil lambası Noun
avize
tavan lambası Noun
pano lambası Noun
madenci feneri, eskiden madencilerin kullandığı güvenlik feneri. Noun
uzunca elektrik lambası Noun
flaş lambası. Noun
floodlight (1). Noun
ayaklı lamba. Noun
floresan lamba, flüorışıl lambası.
far ayarı
sis lambası Noun
sis farı Transport
ön sis lambası Noun, Transport
ön konum lambası Noun, Transport
gösterici lambası Noun
havagazı lambası Noun
gösterici lambası Noun
ışıl lamba, neon lambası. Noun
külçeleşmek Verb
projektör
ön fener
ön far Transport
lamba
far
(otomobil) farı
rüzgâr/gemici feneri.
akkorlu lamba, elektrik lambası/ampulü, ak-ışıklı lamda.
gösterge lambası Noun
kandil
gaz lambası Noun
kuzu gibi
idare lambası Noun
cıva buharlı lamba.
madenci lambası Noun
madenci lambası Noun
neon lambası Noun
gece lambası Noun
kandil, yağ lambası. Noun
park lambası Noun, Transport
(ilim) ışığını elden ele geçirmek Verb
foto-ışık lambası,
photoflash photography: ışıkla çekilen fotoğraf.
: çok-ışıklı lamba: fotoğraf çekerken kullanılan kuvvetli ışık veren lamba.
gösterge, kılavuz lamba: bir motorun, elektrik devresinin vb. çalıştığını gösteren lamba. Noun
cep feneri
konum lambası Noun, Transport
projektör
okuma ışığı
okuma lambası Noun
arka sis lambası Noun
arka lamba
arka konum lambası Noun, Transport
arka plaka lambası Noun, Transport
maden ocağı lambası Noun
madenci lambası Noun
abajurlu lamba
yan lamba Noun, Transport
işaret lambası.
çalışmış gibi görünmek Verb
sodyum buharlı lamba. Sarı ışık verir, yolları aydınlatmada kullanılır. Noun
flaş.
ispirto lambası Noun
ayaklı lamba
ışık ölçüsünde standart olarak kullanılan lamba
sokak lambası Noun
stroboscope ile ayni anlama gelir. yineligözlem lambası: belirli sıklıkta yanıp sönen ışık kaynağı.
öğrenci lambası, yönü/yüksekliği ayarlanabilen masa lambası.
(a) mor ötesi ışınları veren elektrik lambası, (b)
sin. çok kuvvetli ışık veren lamba.
ültraviyole lambası Noun
masa lambası Noun
kuyruk lambası Noun
(otomobil) kuyruk lambası Noun
stop lambası Noun
lehim lambası Noun
uzunca elektrik lambası Noun
tungsten lambası, tunsten teli ile yapılan elektrik ampulü.
sinyal lambası Noun, Transport
vakum lambası Noun
duvar lambası Noun
lamba ayağı
lamba duyu
kilovatsaat
far merceği Noun, Transport
lamba ışığı
şamdan
fener direği
lamba direği
abajur
şişe-kabuklu: lamba şişesine benzeyen kabuklu hayvan. Noun
sokak lambası Noun
sokak feneri
tavana lamba asmak Verb
sokak kadınları mahallesi
sokak lambası Noun
kedi gözü