(tren) sinyal lambası
Noun
ışığı göz kamaştırmayan ampul
az aralıklı elektrotlar arasındaki ark ve aydınlatma kaynağı olarak elektrotların buharlaşması yoluyla parlak bir ışık veren lamba
Argand lambası: boru fitilli petrol lambası.
Noun
sinema ve TV projektörü olarak kullanılan bir nevi lamba.
fren lambası
Noun, Transport
(yatay ayar kollu) güverte lambası.
Noun
madenci feneri, eskiden madencilerin kullandığı güvenlik feneri.
Noun
uzunca elektrik lambası
Noun
floresan lamba, flüorışıl lambası.
ön sis lambası
Noun, Transport
ön konum lambası
Noun, Transport
ışıl lamba, neon lambası.
Noun
akkorlu lamba, elektrik lambası/ampulü, ak-ışıklı lamda.
kandil, yağ lambası.
Noun
park lambası
Noun, Transport
(ilim) ışığını elden ele geçirmek
Verb
foto-ışık lambası,
photoflash photography: ışıkla çekilen fotoğraf.
: çok-ışıklı lamba: fotoğraf çekerken kullanılan kuvvetli ışık veren lamba.
gösterge, kılavuz lamba: bir motorun, elektrik devresinin vb. çalıştığını gösteren lamba.
Noun
konum lambası
Noun, Transport
arka konum lambası
Noun, Transport
arka plaka lambası
Noun, Transport
yan lamba
Noun, Transport
çalışmış gibi görünmek
Verb
sodyum buharlı lamba. Sarı ışık verir, yolları aydınlatmada kullanılır.
Noun
ışık ölçüsünde standart olarak kullanılan lamba
stroboscope ile ayni anlama gelir. yineligözlem lambası: belirli sıklıkta yanıp sönen ışık kaynağı.
öğrenci lambası, yönü/yüksekliği ayarlanabilen masa lambası.
(a) mor ötesi ışınları veren elektrik lambası, (b)
sin. çok kuvvetli ışık veren lamba.
(otomobil) kuyruk lambası
Noun
uzunca elektrik lambası
Noun
tungsten lambası, tunsten teli ile yapılan elektrik ampulü.
sinyal lambası
Noun, Transport
far merceği
Noun, Transport
şişe-kabuklu: lamba şişesine benzeyen kabuklu hayvan.
Noun
sokak kadınları mahallesi