Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
laughing
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
gülüş, gülme, kahkaha.
gülen /güldüren (kimse).
gülünç, gülünecek.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
burst out laughing
kahkaha koparmak.
burst out laughing
kahkaha atmak.
die laughing
katıla katıla gülmek
fall about laughing
gülmekten kırılmak
Verb
fall about laughing
çok gülmek
Verb
fall about laughing
kahkahalarla gülmek
Verb
fall about laughing
kahkahalara boğulmak
Verb
kill yourself laughing
çok gülmek
Verb
kill yourself laughing
gülmekten ölmek
Verb
laughing gas
güldürücü gaz, azot oksit: N
2
O.
laughing gas
güldürücü gaz, diazot monoksit: N
2
O. Hoş kokulu, tatlı, tutuşmaz gaz. Teneffüs edilirse ferahlık,
neşe ve inşirah verir. Dişçilikte anestetik olarak, bazı kimyasal maddeleri yapmakta, fısfıslarda vb. kullanılır.
Noun
laughing gull
gülen martı
(Larus atricilla)
: K. Amerikanın Atlantik kıyılarında yaşayan kara başlı, tiz sesli bir martı türü.
laughing hyena
benekli sırtlan.
laughing jackass
gülen balıkçıl
(Dacelo gigas):
Avustralyaya özgü, kahkahaya benzer keskin, gürültülü ses çıkaran bir balıkçıl kuşu.
Noun
laughing jackass
kookaburra
.
laughing out loud (lol)
Internette sohbet programlarında kullanılan gülme efekti
laughing stock
alay konusu.
be a laughing stock
alay konusu olmak
Verb
become laughing stock
kepaze olmak
Verb
make someone a laughing stock
maskara etmek
Verb
no laughing matter
şakaya gelmez (nazik/kritik) durum, ciddî/gülünmeyecek şey.
It's no laughing matter
: Bu iş şakaya
gelmez/durum naziktir/işin şakası yok/mesele ciddîdir.
The mistake was no laughing matter
: Hata ciddî idi.
to waste time laughing and joking
gır gır kaynatmak (argo)
Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.