lining

English-Turkish Translation

  1. Noun, Textile Industry astar
  2. Noun astar, bir şeyin içine geçirilen/kaplanan madde.
    Every cloud has a silver lining: Her işte bir hayır vardır.
  3. Noun (kitap ciltlemede) cilt astarı.
  4. Noun astarlama, astar geçirme/kaplama.
  5. Noun (çizgi) çizme, çizgilerle süsleme/tarama.
  6. Noun çizgili süs, çizgilerle yapılan tezyinat.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

flat-lining
asistol Noun, Medicine
flat-lining
asistoli Noun, Medicine
flat-lining
düz çizgi Noun, Medicine
flat-lining
kalpteki elektrik aktivitesinin durması Noun, Medicine
(of a garment) lining
duble
back lining
astar
bearing lining
yatak
brake band lining
fren balatası Noun
brake lining
fren astarı
brake lining
fren balatası Noun
brake lining
balata
clutch lining
kavrama astarı
clutch lining
debriyaj astarı
clutch plate with lining
balatalı kavrama diski
Every cloud has a silver lining
(Ne kadar kötü olursa olsun) her işte bir hayır vardır.
material for lining
astarlık
red- lining
(US) borç verenlerin bazı bölgeleri ve bazı üçüncü Dünya ülkelerini borç vermede kara listeye almaları Noun
silver lining
teselli
silver lining
ümit ışığı
lining of the bearing
yatak kovanı
lining rivet
balata perçini
lining up
dizme
Every cloud has a silver lining.
Her işte bir hayır vardır.
wool or woollike lining (in garments and footwear
muflon
English-Turkish phrases from Zargan's own database