lips

(kissing , eating) smacking one's lips loudly

şapır şapır şapır şapur

bite one's lips

(öfkesini/üzüntüsünü belli etmemek için) dudaklarını ısırmak.

bring a smile to someone's lips

birini gülümsetmek Verb

bring a smile to someone's lips

birinin tebessüm etmesine neden olmak Verb

bring a smile to someone's lips

birinin tebessüm etmesini sağlamak Verb

bring a smile to someone's lips

birinin gülümsemesine neden olmak Verb

button up one's lips

ağzına kilit vurmak Verb

button up one's lips

sır saklamak Verb

lick one's chops/lips

(yemek beklerken) yalanmak, ağzının suyu akmak.

lick one's lips

yalanmak Verb

screw up one's lips

dudak bükmek.

smack one's lips

dudaklarını şapırdatmak Verb

hang on sb's lips

birinin ağzından çıkan her söze kulak vermek Verb

hang on sb's lips

iki dudağının arasında olmak Verb

I heard it from her own lips

kendi ağzından duydum

look at something with parted lips

ağızı açık bir şeye bakmak Verb

prim your lips

dudaklarını büzmek Verb

purse your lips

dudaklarını büzmek Verb

unseal sb's lips

birinin ağzını açmak Verb

hang on the lips of

kulak vermek, dikkatle dinlemek.