long for

English-Turkish Translation

  1. özlemek, özlemini/hasretini çekmek, hasret kalmak, burnunda tütmek,
    k.d. iple çekmek.
    to long
    for home: yuvasını/evini özlemek.
    I am longing for my country: Memleketimi çok özledim.
    The children are longing for the holidays: Çocuklar tatili iple çekiyorlar.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

make someone long for
özletmek Verb
long for home
evi özlemek Verb
long for home
sıla hasreti çekmek Verb
long for home
evinıözlemek Verb
long for sb's return
birinin geri gelmesini çok istemek Verb
long for someone to do something
(bir kimsenin bir şey yapmasını) candan istemek/dilemek, can atmak.
She longed for him to stay longer:
Onun daha fazla kalmasını candan istiyordu.
(for sth) to have gone on (in certain way) for a long time
süregelmek Verb
be away for long
uzun yolculuğa çıkmak Verb
be leased for long terms
uzun süreler için kiralamak Verb
be out for a long time
modası geçeli çok olmak Verb
bother someone for a long time
birini esir tutmak Verb
bunker down for a long battle
uzun bir savaşa hazırlanmak Verb
fit out a y for a long journey
bir gemiyi uzun bir yolculuk için donatmak Verb
for a long time
öteden beri Adverb
for how long
ne zamandır Adverb
for such a long time
bunca zamandır
give a long price for sth
bir şey için fazla para vermiş olmak Verb
have a long wait for the bus
otobüs için uzun süre beklemesi gerekmek Verb
long break for a meal
tatil
not to be able to keep secrets for long
ağzında bakla ıslanmamak
succeed in getting something long sought for
kavuşmak Verb
wait a long time for someone to come
gözleri yollarda kalmak Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database