losing

English-Turkish Translation

  1. Adjective ziyan gören, zararla sonuçlanan, zarara yol açan, kazançlı olmayan.
    a losing concern: kazançlı
    olmayan bir iş.
    to be on losing streak: sürekli zarar etmek.
  2. Adjective yenilgi ile sonuçlanan, sonu yenilgi/mağlûbiyet olan, kazanılması olanaksız.
    a losing game: kesinlikle
    kaybedilecek oyun.
    It's a losing battle: Bu, mutlaka yenilgi ile sonuçlanacak bir mücadeledir.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

(capital , fortune) losing
batırma
money losing
para kaybetme
losing altitude
alçalma
losing altitude
alçalış
losing bargain
zararına
losing bargain
ziyana sokan iş
losing bargain
kârsız iş
losing battle
kaybedilmiş dövüş
losing business
zarar etmekte olan iş
losing business
ziyanlı iş
losing esteem
alçalış
losing esteem
alçalma
losing hazard
hazard (9).
losing operation
ziyanla sonuçlanacak iş
losing party
kaybeden taraf
losing price
zararına
losing price
kapanış fiyatı
losing sale
zararına satış
losing streak
mağlubiyet serisi Noun, Sports
losing streak
yenilgi serisi Noun, Sports
be at the losing of the bargain
pazarlıkta kaybeden taraf olmak Verb
fight a losing battle
kazanılma olasılığı olmayan bir savaşı sürdürmek Verb
play a losing game
yenilgiyle biteceği belli bir oyuna devam etmek Verb
play a losing game
sonu başarısızlıkla sonuçlanacak bir oyunu oynamaya devam etmek Verb
run the risk of losing everything
her şeyi kaybetme riski ile karşılaşmak Verb
run the risk of losing everything
her şeyini kaybetme riski ile karşılaşmak Verb
sell its losing line
(firma) ziyana uğrayan bölümü satmak Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database