birinin lehine çalışmak
Verb
(anten) daha iyi almak
Verb
birşeyi kolaylaştırmak
Verb
birşeye doğru ilerlemek
Verb
birşeye yardımcı olmak
Verb
stok için imalat yapmak
Verb
vergi için karşılık ayırmak
Verb
fiyat teklif inde bulunmak
Verb
fiyat teklifinde bulunmak
Verb
(trene vb) yetişmek için acele etmek
Verb
hızla kaçmaya çalışmak
Verb
gözcülerin dikkatleri başka yerdeyken birden fırlayıp kaçmak
Verb
hissedarları sermayeyi arttırmak için katkıda bulunmaya çağırmak
Verb
hissedarları sermayeyi artırmak için katkıda bulunmaya çağırmak
Verb
sermaye artırımı çağrısında bulunmak
Verb
kendine meslek edinmek
Verb
bir şeyi hesaba geçirmek
Verb
soluğu … de almak, -e doğru atılmak/seğirtmek.
... olarak adından söz ettirmek
Verb
birine emeklilik ayarlamak
Verb
birini sıvışmaya zorlamak
Verb
birini tavlamaya çalışmak
Verb
bir şeyi elde etmek için her şeyi yapmak
Verb
yükü kendi sırtına yüklemek
Verb
kaçak eşya araması yapmak
Verb
kaçakçılık için arama yapmak
Verb
birini anlamakya çalışmak
Verb
göz önünde bulundurmak
Verb
nazar-ı itibara almak
Verb
bir şeyi hesaba katmak
Verb
(a) hesaba katmak, gözönünde tutmak.
to make allowances for human error: kişisel hataları hesaba
katmak. (b) bağışlamak, mazur görmek.
birşeye saygı göstermek
Verb
birşeyi anlayışla karşılamak
Verb
birşeyin fazla üstünde durmamak
Verb
birşeye anlayış göstermek
Verb
... için özür dilemek
Verb
bir şey için özür dilemek
Verb
birşeyi telafi etmek
Verb
birşey için kendini affettirmek
Verb
birşey için özür dilemek
Verb
birinden bir şeyden dolayı özür dilemek
Verb
üyelik başvurusunda bulunmak
Verb
birinden saat 3 için randevu almak
Verb
şartlı tahliye emri çıkarmak
Verb
tasfiye emir emri vermek
Verb
yediemin tayin olunmak için başvuruda bulunmak
Verb
tasfiye memuru tayin olunmak için başvuruda bulunmak
Verb
kayyum tayin olunmak için başvuruda bulunmak
Verb
(Br) hisse taahhüdü için başvuruda bulunmak
Verb
hisse taahhüdü için başvuruda bulunmak
Verb
(tasfiye memuru/kayyum) mahkemeye talimat için başvurmak
borç ödemek için tahsiste bulunmak
Verb
bir suçu bağışlatacak harekette bulunmak
Verb
günahının kefaretinıödemek
Verb
biri için araya girip yalvarmak
Verb
tatsızlığa/anlaşmazlığa/nahoş olaya yol açmak, rahatını/huzurunu kaçırmak, başını belaya sokmak.
make a place hot for someone: bir yeri bir kimse için cehenneme çevirmek/zindan etmek/durulamaz hale getirmek.
kötü davranarak veya güçlükler çıkararak birinin tahammülünü yitirip gitmesine neden olmak
Verb
.: anasından emdiğini burnundan getirmek.
bu tür vaka için herhangi bir hüküm öngörmemek
Verb
bu tür vaka için herhangi bir hüküm öngörmemek
Verb
ertesi gün ne yapacağını kararlaştırmak
Verb
birini kendine düşman yapmak
Verb
birine pasaport düzenlemek
Verb
tutuklama emri çıkarmak
Verb
parlak bir geleceği olmak
Verb
gelecek için plan yapmak
Verb
iznini nasıl geçireceğini tasarlamak
Verb
yolculuk hazırlığı yapmak
Verb
(bilanço) yedek akçe ayırmak
Verb
...' karşı tedbir almak
Verb
bir senedin karşılığını temin etmek
Verb
birine emeklilik aylığı bağlamak
Verb
vergi karşılığı ayırmak
Verb
giyimi için para ayırmak
Verb
ailesinin rızkını temin etmek
Verb
yaşlılığı için para ayırmak
Verb
gelecek için tedarikli olmak
Verb
birini bir şeyden sorumlu tutmak
Verb
cezayı suça uygun düşürmek
Verb
birinin başına iş açmak
Verb
birine işleri kolaylaştırmak
Verb
anasından emdiğini burnundan getirmek
Verb
eve dönmek üzere bir yerden ayrılmak
Verb
birini yakından izlemek
Verb
beklenmeyen konuklar için yatak hazırlamak
Verb
birine emeklilik ayarlamak
Verb
bir zararı telafi etmek
Verb
kaybedilen toprakları geri almak
Verb
kaybedilen sahayı yeniden ele geçirmek
Verb
kaybolan zamanı telafi etmek
Verb
zararlarını kapatmak
Verb
kayıplarını telafi etmek
Verb
bir eksikliği gidermek
Verb
itfaiye arabasına yol vermek
Verb
kendine şöhret yapmak/ün kazanmak, ün salmak, ad/isim yapmak, tanınmak, meşhur olmak.
göz önünde bulundurulması gereken zarar