Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. (a) -e doğru yürümek/gitmek, yaklaşmak.
    make for home: eve doğru yürümek, evin yolunu tutmak.
    (b) hücum etmek, saldırmak, hamle etmek, ileri atılmak, (c) sağlamak, temin etmek, faydası/yardımı olmak.
    This incident will not make for peace. Careful driving makes for fewer accidents.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

make for one's advantage
birinin lehine çalışmak Fiil
make for better reception
(anten) daha iyi almak Fiil
make for home
eve gitmek Fiil
make for home
evin yolunu tutmak Fiil
make for something
birşeyi sağlamak Fiil
make for something
birşeye yönelmek Fiil
make for something
birşeyi kolaylaştırmak Fiil
make for something
birşeye doğru ilerlemek Fiil
make for something
birşeyi hedeflemek Fiil
make for something
birşeye yardımcı olmak Fiil
make for sth
garanti etmek Fiil
make for sth
temin etmek Fiil
make for stock
stok yapmak Fiil
make for stock
stok için imalat yapmak Fiil
make for the open sea
denize açılmak Fiil
(cin) to make a sound recording for a motion picture
seslendirmek Fiil
allow to make provision for taxation
vergi için karşılık ayırmak Fiil
for a man to make improper advances to a woman
sulanmak (argo) Fiil
make a bid for
fiyat teklif inde bulunmak Fiil
make a bid for
fiyat teklifinde bulunmak Fiil
make a bolt for
(trene vb) yetişmek için acele etmek Fiil
make a bolt for
hızla kaçmaya çalışmak Fiil
make a break for it
gözcülerin dikkatleri başka yerdeyken birden fırlayıp kaçmak Fiil
make a break for liberty
hapisten kaçmak Fiil
make a call for capital
hissedarları sermayeyi arttırmak için katkıda bulunmaya çağırmak Fiil
make a call for capital
hissedarları sermayeyi artırmak için katkıda bulunmaya çağırmak Fiil
make a call for funds
sermaye artırımı çağrısında bulunmak Fiil
make a career for oneself
kendine meslek edinmek Fiil
make a charge for sth
bir şeyi hesaba geçirmek Fiil
make a dash for/to
soluğu … de almak, -e doğru atılmak/seğirtmek.
make a name for oneself
kendine ad yapmak Fiil
make a name for oneself
ün kazanmak Fiil
make a name for oneself
şöhret sahibi olmak Fiil
make a name for oneself
adını tanımak Fiil
make a name for oneself
isim yapmak Fiil
make a name for oneself as ...
... olarak adından söz ettirmek Fiil
make a pension for sb
birine emeklilik ayarlamak Fiil
make a petition for pardon
af dilemek Fiil
make a petition for pardon
af dilekçesi yazmak Fiil
make a place too hot for sb
birini sıvışmaya zorlamak Fiil
make a play for
elde etmeye çalışmak.
make a play for sb
birini tavlamaya çalışmak Fiil
make a play for sth
bir şeyi elde etmek için her şeyi yapmak Fiil
make a rod for one's own back
yükü kendi sırtına yüklemek Fiil
make a search for contraband
kaçak eşya araması yapmak Fiil
make a search for contraband
kaçakçılık için arama yapmak Fiil
make a tender for a contract
teklif vermek Fiil
make allowance (s) for sb
birini anlamakya çalışmak Fiil
make allowance for
göz önünde bulundurmak Fiil
make allowance for
nazar-ı itibara almak Fiil
make allowance for
hesaba katmak Fiil
make allowance for sth
bir şeyi hesaba katmak Fiil
make allowance(s) for
(a) hesaba katmak, gözönünde tutmak.
to make allowances for human error: kişisel hataları hesaba
katmak. (b) bağışlamak, mazur görmek.
make allowances for something
birşeye saygı göstermek Fiil
make allowances for something
birşeyi anlayışla karşılamak Fiil
make allowances for something
birşeyi hoşgörmek Fiil
make allowances for something
birşeyin fazla üstünde durmamak Fiil
make allowances for something
birşeye anlayış göstermek Fiil
make amends for ...
...'i telafi etmek Fiil
make amends for ...
...'i onarmak Fiil
make amends for ...
...'i tazmin etmek Fiil
make amends for ...
... için özür dilemek Fiil
make amends for ...
...'i affettirmek Fiil
make amends for ...
...'i tamir etmek Fiil
make amends for an injury
bir şey için özür dilemek Fiil
make amends for something
birşeyi telafi etmek Fiil
make amends for something
birşey için kendini affettirmek Fiil
make amends for something
birşey için özür dilemek Fiil
make amends to someone for sth
birinden bir şeyden dolayı özür dilemek Fiil
make an application for membership
üyelik başvurusunda bulunmak Fiil
make an appointment with someone for three o'clock
birinden saat 3 için randevu almak Fiil
make an order for conditional discharge
şartlı tahliye emri çıkarmak Fiil
make an order for the winding up
tasfiye emri vermek Fiil
make an order for winding up
tasfiye emir emri vermek Fiil
make application for receivership
yediemin tayin olunmak için başvuruda bulunmak Fiil
make application for receivership
tasfiye memuru tayin olunmak için başvuruda bulunmak Fiil
make application for receivership
kayyum tayin olunmak için başvuruda bulunmak Fiil
make application for shares
(Br) hisse taahhüdü için başvuruda bulunmak Fiil
make application for shares
hisse taahhüdü için başvuruda bulunmak Fiil
make application to the court for directions
(tasfiye memuru/kayyum) mahkemeye talimat için başvurmak
make appropriation for the payment of debts
borç ödemek için tahsiste bulunmak Fiil
make atonement for a fault
bir suçu bağışlatacak harekette bulunmak Fiil
make atonement for a sin
günahının kefaretinıödemek Fiil
make bid for
teklif vermek Fiil
make career for oneself
meslek edinmek Fiil
make copies for distribution
çoğaltmak Fiil
make difficulties for
güçlük çıkarmak Fiil
make intercession for sb
biri için araya girip yalvarmak Fiil
make it hot for
tatsızlığa/anlaşmazlığa/nahoş olaya yol açmak, rahatını/huzurunu kaçırmak, başını belaya sokmak.
make
a place hot for someone: bir yeri bir kimse için cehenneme çevirmek/zindan etmek/durulamaz hale getirmek.
make it hot for sb
kötü davranarak veya güçlükler çıkararak birinin tahammülünü yitirip gitmesine neden olmak Fiil
make it possible for someone to be educated
okutmak Fiil
make it/ things warm for someone
.: anasından emdiğini burnundan getirmek.
make life miserable for sb
süründürmek Fiil
make no provision for a case of this kind
bu tür vaka için herhangi bir hüküm öngörmemek Fiil
make no provisions for a case of this kind
bu tür vaka için herhangi bir hüküm öngörmemek Fiil
make one's plans for the next day
ertesi gün ne yapacağını kararlaştırmak Fiil
make oneself an enemy for sb
birini kendine düşman yapmak Fiil
make out a passport for sb
birine pasaport düzenlemek Fiil
make out a warrant for the arrest
tutuklama emri çıkarmak Fiil
make out for a brilliant future
parlak bir geleceği olmak Fiil
make plans for the future
gelecek için plan yapmak Fiil
make plans for the holidays
iznini nasıl geçireceğini tasarlamak Fiil
make preparations for a journey voyage
yolculuk hazırlığı yapmak Fiil
make provision for
(bilanço) yedek akçe ayırmak Fiil
make provision for
hazırlıklı olmak Fiil
make provision for ...
...' karşı tedbir almak Fiil
make provision for cover of a bill
bir senedin karşılığını temin etmek Fiil
make provision for sb
birine emeklilik aylığı bağlamak Fiil
make provision for taxation
vergi karşılığı ayırmak Fiil
make provisions for one's clothing
giyimi için para ayırmak Fiil
make provisions for one's family
ailesinin rızkını temin etmek Fiil
make provisions for one's old age
yaşlılığı için para ayırmak Fiil
make provisions for the future
gelecek için tedarikli olmak Fiil
make someone feel remorse for sth
pişman etmek Fiil
make someone liable for sth
birini bir şeyden sorumlu tutmak Fiil
make someone long for
özletmek Fiil
make someone pant for breath
solutmak Fiil
make something for oneself
yapınmak Fiil
make stand for one's principles
ilkelerini savunmak Fiil
make the punishment fit for the crime
cezayı suça uygun düşürmek Fiil
make things difficult for
müşkülat çıkarmak Fiil
make things difficult for sb
zora koşmak Fiil
make things easier for
kolaylık göstermek Fiil
make things lively for sb
birinin başına iş açmak Fiil
make things smooth for sb
birine işleri kolaylaştırmak Fiil
make things warm for sb
anasından emdiğini burnundan getirmek Fiil
make tracks for home
eve dönmek üzere bir yerden ayrılmak Fiil
make tracks for sb
birini yakından izlemek Fiil
make trouble for sb
susatmak Fiil
make up a bed for the unexpected guests
beklenmeyen konuklar için yatak hazırlamak Fiil
make up a pension for sb
birine emeklilik ayarlamak Fiil
make up an excuse for
bahane bulmak Fiil
make up for
tazmin etmek Fiil
make up for
ödünlemek Fiil
make up for a deficiency
bir zararı telafi etmek Fiil
make up for lost ground
kaybedilen toprakları geri almak Fiil
make up for lost ground
kaybedilen sahayı yeniden ele geçirmek Fiil
make up for lost time
kaybolan zamanı telafi etmek Fiil
make up for one's losses
zararlarını kapatmak Fiil
make up for one's losses
kayıplarını telafi etmek Fiil
make up for the deficiency
bir eksikliği gidermek Fiil
make way for the fire engine
itfaiye arabasına yol vermek Fiil
to make a name for oneself
kendine şöhret yapmak/ün kazanmak, ün salmak, ad/isim yapmak, tanınmak, meşhur olmak.
to make allowances for losses
göz önünde bulundurulması gereken zarar
to make amends for
tamir
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.