(altın/gümüş ziynet eşyasını) eritip külçe yapmak.
azalmak, (yavaş yavaş) azalıp tükenmek/bitmek, erimek, dağılmak.
His fortune slowly melted away. The crowd quickly melted away when the storm broke. The fog melted away.
parça parça şeyleri eritip birleştirmek
Verb
eriyik akış hızı
Noun, Chemistry
(para) birinin elinde eriyip gitmek
Verb
(yiyecek) ağızda erimek, son derece yumuşak olmak, iyi pişmiş/nefis olmak.
This cake/pear/peach melts in the mouth.
(sis) suya dönüşüp yağmak
Verb
gözlerinden yaş boşalmak.
ansızın yok olmak, sırra kadem basmak, kayıplara karışmak.