monopoly

English-Turkish Translation

  1. Noun, Law münhasır hak
  2. Noun, Economics monopol
  3. Noun, Economics tekel
  4. Noun tekel, inhisar.
  5. Noun yalnız kendine maletme.
    No one person has a monopoly on virtue.
  6. Noun bir şeyi münhasıran/yalnız başına kontrolu altında bulundurma.
  7. Noun tekel maddesi, inhisar altında tutulan nesne.
    A university education shouldn't be the monopoly of
    those whose parents are rich.
  8. Noun tekel idaresi, bir şeyi inhisarı altında tutan kurum.
  9. Noun vurgunculuk, tek başına piyasaya hâkim olma.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

monopolisation
tekelleşme Noun, Economics
monopolism
tekelcilik Noun, Economics
monopolistic
tekelci Adjective, Economics
monopolistic capitalism
tekelci kapitalizm Noun, Economics
monopolization
tekelleşme Noun, Economics
absolute monopoly
mutlak tekel
absolute monopoly
yerine başka bir şeyin konmayacağı tek bir ürün veya tedarikçi firmanın bir mal veya hizmet üretimi üzerindeki tekelci kontrolü
abuse of monopoly
tekelin kötüye kullanılması
artificial monopoly
kanuni tekel
beneficial monopoly
yararlı tekel
bilateral monopoly
çift yönlü tekel
bilateral monopoly
çift yönlü tekel (hem alıcının hem de satıcının tekel durumunda olduğu piyasa
bilateral monopoly
iki taraflı tekel Noun, Competition Law
break up a monopoly
tekeli bozmak Verb
break up a monopoly
bir tekeli bozmak Verb
buyer's monopoly
monopson
buyer's monopoly
alıcı inhisarı
buyer's monopoly
ticari tekel
buyer's monopoly
alıcı monopolü
buyer's monopoly
talep tekeli
buyer's monopoly
alıcı tekeli
buyer's monopoly
piyasada bir alıcının veya satıcının fiyatı belirleyecek konumda olduğu durumdaki tekel
buyer's monopoly
satıcı alıcı tekeli (bir ürünün tek alıcısının bulunduğu piyasa
buyer's monopoly
monopsoni
commercial monopoly
ticari tekel (bir alıcı veya satıcının fiyat belirleyecek konumda bulunduğu zamanki tekel
commercial monopoly
ticari tekel
complete monopoly
tam tekel
consumption monopoly
tüketim tekeli
contractual monopoly
akit inhisarı
de facto monopoly
fiili tekel
discriminating monopoly
kademelendirilmiş monopol fiyatlar
discriminating monopoly
ayrımcı tekel
discriminating monopoly
farklılaştırılmış tekel (bir tekelcinin aynı ürünleri ayrı ayrı fiyatlardan sattığı tekel durumu
discriminating monopoly
ayırımcı tekel (kademelendirilmiş monopol fiyatlar)
discriminating monopoly
fiyat farklılaşması yapan monopol
discriminating monopoly
farklılaştırılmış tekel
enforce a monopoly
bir tekel koymak Verb
enforce a monopoly
tekel koymak Verb
enforce a monopoly
tekel uygulamak Verb
enforcement of monopoly
tekel uygulaması
establish monopoly
tekel kurmak Verb
export monopoly
ihracat tekeli
extension of the patent monopoly
patent tekelinin temdidi Noun
financial monopoly
kredi monopolü
fiscal monopoly
devlet tekeli
fiscal monopoly
mali tekel
fiscal monopoly
vergi tekeli
foreign trade monopoly
dış ticaret tekeli
foster a monopoly
bir tekeli beslemek Verb
foster a monopoly
tekeli beslemek Verb
foster a monopoly
tekeli teşvik etmek Verb
fuel monopoly
yakacak tekeli
global monopoly
dünya tekeli
government monopoly
devlet tekeli
government monopoly
kamu iktisadi kuruluşu Noun, Organizations
grant a monopoly
tekel hakkı tanımak Verb
import monopoly
ithalat tekeli
industrial monopoly
sanayi tekeli
industrial monopoly
sanayii tekeli
institutional monopoly
kendi malını piyasadaki benzerlerinden tefrik için başvurduğu reklam
institutional monopoly
kurumsal tekel
institutional monopoly
özel paketleme gibi yollarla malının en iyi olduğu ve tüketicilerine kendi ürününü aldırmaya çalıştığı kısmi tekel hali
institutional monopoly
kısmi tekel hali
institutional monopoly
bir ticaret markası sahibinin
internal monopoly
dahili tekel
internal monopoly
iç tekel
issue of monopoly
tekel sorunu
joint monopoly
birlikte tekel Noun, Competition Law
legal monopoly
kanuni tekel
legal monopoly
yasal tekel Noun, Competition Law
make something into a monopoly
tekelleştirmek Verb
manufacturing monopoly
üretim tekeli
market monopoly
pazar tekeli
market monopoly
piyasa tekeli
match monopoly
kibrit tekeli
National monopoly
devlet tekeli
natural monopoly
doğal tekel (bir ürüne karşı olan talebin tamamının sadece bir tek şirket tarafından ve en küçük mikyasta
üretim yapmakla karşılanabildiği tekel durum
natural monopoly
doğal tekel Noun, Competition Law
not issuing monopoly
kâğıt para çıkarma tekeli
note issuing monopoly
kâğıt para çıkarma tekeli
opium monopoly
afyon tekeli
outright monopoly
tam tekel
partial monopoly
kısmi tekel
partial monopoly
yarı tekel
patent monopoly
patent tekeli
perfect monopoly
tam tekel
perfect monopoly
tam tekel (bir malın üretimi ve pazarlamasını kesinlikle kontrolünde bulunduran bir kişi ya da örgüt
post office's monopoly
posta tekeli
production monopoly
üretim tekeli
promotive of monopoly
(US) tekeli destekleyen
public monopoly
kamu tekeli
public monopoly
kamu tekeli (PTT hizmetleri ile demiryolları gibi kamu hizmeti niteliğindeki devlet tekelleri Noun
pure monopoly
tam tekel
revenue-producing monopoly
malî tekel, malî imtiyaz
sales monopoly
satış tekeli
seller's monopoly
satıcı tekeli (bir ürünün kıt olduğu bir piyasada satıcıların , alıcıları fiyat yükseltmek üzere birbirleriyle
rekabet etmeye zorlamalarına olanak sağ
seller's monopoly
satıcı tekeli
shared monopoly
birlikte tekel Noun, Competition Law
special- privilege monopoly
özel öncelik tekeli (hükümetçe yalnızca bir gruba ya da bazı kişilere tanınmış özel ticaret hakları sonucu doğan tekel
special-privilege monopoly
özel öncelik tekeli
spirit monopoly
alkollü içkiler tekeli
spirits monopoly
alkollü içki (viski , cin , votka , rakı) üretimi tekeli
spirits monopoly
alkollü içki (viski , cin , rakı) üretimi tekeli
spirits monopoly
alkollü içkiler tekeli
state monopoly
kamu tekeli
state monopoly
devlet tekeli
state monopoly
kamu iktisadi kuruluşu Noun, Organizations
state-buying monopoly
devlet tarafından satın alınma tekeli
strategic resource monopoly
stratejik kaynak tekeli (bir üretim işleminin tüm girdisini elinde tutan örgüt (dünyanın hemen hemen
tüm elmas madenlerinin sahibi olan Güney Afrika D
strategic resource monopoly
stratejik kaynak tekeli
suppression of monopoly
ayrıcalığı kaldırma
sustainable monopoly
sürdürülebilir tekel Noun, Competition Law
trade monopoly
ticari monopol
trade monopoly
ticari monopol (hükümet tarafından özel bir şirkete tanınmış olan başka bir ülke ile yapılan ticarette tekel hakkı
trade monopoly
ticaret tekeli
transportation monopoly
nakliye tekeli
monopoly agreement
(Br) tekel anlaşması
monopoly agreement
tekel anlaşması
monopoly agreement
kartel
monopoly capitalism
tekel kapitalizmi
monopoly capitalism
tekelci kapitalizm Noun, Economics
monopoly duty
inhisar resmi Noun, Taxation-Customs
monopoly enterprise
tekel girişimi
monopoly fas
tekel fiyatı
monopoly in the issue of bank notes
banknot ihracı tekeli
monopoly income
tekel geliri
monopoly intent
tekelci niyet
monopoly issue
tekel sorunu
monopoly market
tekel piyasası
monopoly of foreign trade
dış ticaret tekeli
monopoly of production
üretim tekeli
monopoly of sale
satış tekeli
monopoly pimss
tekel kârı
monopoly position
tekel mevkii
monopoly power
tekel gücü Noun, Competition Law
monopoly price
tekel fiyatı
monopoly privilege
tekel abdı
monopoly privilege
tekel imtiyazı
monopoly privilege
tekel ayrıcalığı
monopoly problem
tekel sorunu
monopoly products
inhisar maddeleri Noun
monopoly profit
tekel karı
monopoly profits
tekel kârları Noun
monopoly profits
tekel kârı
monopoly rent
tekelci rantı
monopoly rent
tekel kazancı
monopoly revenue
tekel geliri
monopoly right
tekel hakkı
monopoly role
tekel rolü
monopoly status
tekel durumu
monopoly value
tekel satış değeri
monopoly wealth
tekel serveti
have the monopoly of
...'nın tekeline sahip olmak Verb
have the monopoly of
'nın tekeline sahip olmak Verb
hold a monopoly of
'nın tekelini elinde tutumak Verb
hold a monopoly of
...'nın tekelinıelinde tutumak Verb
infringe the monopoly rights
tekel haklarını ihlal etmek Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database