(US) motorlu araç kullanmak
Verb
kaza sigortası sınıfında olan ve kaza nedeniyle taşıtta meydana gelen hasar ya da taşıtın kaybı
elektrik motoru
Noun, Engineering
motorlu (taşıt), otomobil.
devindiren, hareket ettiren, muharrik.
buhar makinesi/türbini, elektrik motoru vb..
devindiren, hareket ettiren, hareket nakleden.
motor nerves arouse muscles to action. motor area: devinim kontrol bölgesi, beynin kas hareketlerini yöneten bölgesi.
Physiology
devimsel, harekî.
a motor response. motor images.
Psychology
otomobille/motorlu taşıtla gitmek/götürmek.
motorlu karavan
Noun, Transport
otomobil sigortasından alacak talebi
(başka makineleri işleten) elektrik motoru.
motor-driven: motorlu, motorla işleyen.
Noun
motorlu ev: arka kısmı ev biçiminde düzenlenmiş motorlu taşıt.
Noun
motorlu araçların kaza , mali sorumluluk ve çarpışmalarına karşı sigorta
(Br) otomobil sigortası
Noun
mali sorumluluk ve çarpışmalarına karşı sigorta
otomobil sigortası müdürü
motor nöron
Noun, Psychology
motor yağı
Noun, Transport
hareket kasları felci.
Noun
otomobil sigortası poliçesi
otomobil sigorta poliçesi
taşıt deposu: gerekince görevli personelin kullanması için toplu olarak bir yerde bulundurulan taşıtlar (askerî taşıtlar vb.).
Noun
otomobil sigortasının yenilenmesi
motor değiştirme sigortası
Noun
iki tekerlekli kaptıkaçtı.
Noun
scooter ile ayni anlama gelir. küçük motosiklet (ile gitmek).
motor beceriler
Noun, Physiology
birini otomobil ile evine götürmek
Verb
birine otomobille evine götürmek
Verb
motorlu taşıt üreten şirketlerin hisse senedi ve tahvilleri
Noun
motorlu taşıt sigorta tarifesi
(Br) motorlu taşıt vergisi
motorlu taşıt tamirhanesi
Taşıtlar
Noun, Accounting
engine knocking
Noun, Transport
motor yat
Noun, Maritime Traffic
bir motorlu araca sahip olmak
Verb
piyangoda motosiklet çıkmak
Verb
tepkili motor: ekzosunun tepkimesi ile hareket sağlayan motor.
Noun
motorlu aracı tescil ettirmek
Verb
bir motoru tamir etmek
Verb
su türbini, su çarkı.
Noun