muğ

kulplu bira bardağı
mug
(çömlek) maşrapa, kulplu büyük bardak/fincan.
mug

mugful ile ayni anlama gelir. maşrapa dolusu.
to make a mug of coffee.
mug
yüz, çehre.
mug
katil, şaki, eşkiya, cani, zalim, canavar (gibi adam).
mug
mug shot ile ayni anlama gelir. sanığın yüz fotoğrafı.
mug
grimace.
mug
adam, erkek, herif.
mug
avanak, aldatılmış kimse.
mug
(soymak maksadıyla) saldırmak, üzerine atılmak, saldırıp soymak.
mug
(poliste sanığın) fotoğrafını çekmek.
mug
(maymun gibi) yüz hareketleri yapmak, yüzünü buruşturmak/ekşitmek.
iyice/derinlemesine incelemek/araştırmak.
bir sınav için bir konuya çok çalışmak Verb
budalalık, aptallık, budala işi.
Writing is a mug's game; I think I'll get a job in a shop. Noun

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Zerdüşt dîninden ... âteşperest, mecûsî