(çömlek) maşrapa, kulplu büyük bardak/fincan.
mugful ile ayni anlama gelir. maşrapa dolusu.
to make a mug of coffee.
katil, şaki, eşkiya, cani, zalim, canavar (gibi adam).
mug shot ile ayni anlama gelir. sanığın yüz fotoğrafı.
avanak, aldatılmış kimse.
(soymak maksadıyla) saldırmak, üzerine atılmak, saldırıp soymak.
(poliste sanığın) fotoğrafını çekmek.
(maymun gibi) yüz hareketleri yapmak, yüzünü buruşturmak/ekşitmek.
iyice/derinlemesine incelemek/araştırmak.
bir sınav için bir konuya çok çalışmak
Verb
budalalık, aptallık, budala işi.
Writing is a mug's game; I think I'll get a job in a shop.
Noun