municipal

English-Turkish Translation

  1. Adjective belediye+, şehir+, şehre/belediyeye ait.
    municipal affairs: belediye işleri.
    municipal building:
    belediye binası.
    municipal council: belediye meclisi/kurulu.
    municipal police: belediye zabıtası, mahallî polis.
    municipal district: belediye bölgesi, belediye sınırları içindeki bölge.
    municipal law: belediye nizamı.
    municipal tax: belediye vergisi.
  2. Adjective iç işleri+, dahiliye+, devletin iç işlerini ilgilendiren.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

municipal council
belediye meclisi Noun, Public Administration
municipal police vehicle
zabıta aracı Noun, Public Administration
municipal traffic police
trafik zabıtası Noun, Public Administration
municipal (national) legislation
iç mevzuat
municipal (national) legislation
milli kanunlar
municipal accountant
belediye veznedarı
municipal accountant
belediye muhasebecisi
municipal accounting
belediye muhasebesi Noun
municipal action
icra kuvveti
municipal adjacent area
belediye mücavir alanı Noun, Public Administration
municipal administration
yerel yönetim
municipal administration
beledi idare
municipal affairs
belediyeye ait işler Noun
municipal aid
belediye yardımı
municipal assembly
belediye meclisi
municipal authorities
belediye makamları Noun
municipal bank
belediye bankası Noun
municipal board
belediye meclisi
municipal body
belediyeya da kamu hizmeti gören kurum
municipal body
belediye ya da kamu hizmeti gören kurum
municipal bond
belediye tahvili
municipal bond
yerel idarece çıkarılan tahvil
municipal bond
(US) yerel idarece çıkarılan tahvil
municipal bonds
belediye bonoları Noun
municipal bonds
(US) yerel idarelerin ihraç ettiği tahvil
municipal border
belediye sınırı
municipal border
belediyesınırı
municipal borders
belediye sınırları Noun, Public Administration
municipal borough
borough.
municipal budget
belediye bütçesi
municipal building
belediyeye ait bina
municipal committee
belediye encümeni
municipal compensation
(US) belediye imtiyazı
municipal compensation
belediye imtiyazı
municipal corporation
yerel yönetimce kurulan şirket
municipal corporation
belediye
municipal corporation
mahalli idare
municipal corporation
(US) yerel idare
municipal corporation
belediye encümeni
municipal council
belediye meclisi Noun, Law
municipal council
belediye encümeni Noun, Public Administration
municipal court
şehir mahkemesi, küçük suçlara bakan mahkeme.
municipal credit
belediye kredisi
municipal debts
belediye borçları Noun
municipal default
ödeme güçsüzlüğü
municipal default
belediyenin temerrüdü
municipal district
belediye bölgesi
municipal district
belediyeye ait bölge
municipal domicile
memleket dahili ikametgâh
municipal election
belediye seçimleri Noun
municipal elections
belediye seçimi Noun
municipal employee
belediye memuru
municipal employee
belediyeci
municipal engineering
belediye mühendisliği
municipal enterprise
belediye kuruluşu
municipal enterprise
yerel yönetime ait olan ve onun tarafından işletilen işletme
municipal expansion
belediye yetkilerinin genişletilmesi
municipal expenses
belediye masrafları Noun
municipal finances
belediye finansı
municipal functions
belediye işlevleri Noun
municipal garage
belediye garajı
municipal government
(US) yerel yönetim
municipal government
belediye idaresi
municipal indebtedness
belediyenin borçluluğu
municipal indebtness
belediyenin borçluluğu
municipal issue
belediye emisyonu
municipal law
milli hukuk
municipal law
iç hukuk
municipal law
ulusal hukuk, yerel hukuk Noun, Law
municipal loan
belediye tahvili
municipal loan
belediye istikrazı
municipal market
belediye tahvilleri piyasası
municipal negotiable bond
belediye bonoları Noun
municipal office
belediye ofisi
municipal office
belediye dairesi
municipal officer
belediye memuru
municipal officer
(US) belediye memuru
municipal officer
(US) belediye ve başka yerel yönetim teşkilatında istihdam edilen memur
municipal officer
belediye de ya da başka yerel yönetim teşkilatında istihdam edilen memur
municipal ordinance
belediye emir ve yasakları Noun
municipal ordinance
(US) belediye mevzuatı
municipal ordinance
(US) belediye idare ve etkinliklerin düzenlenmesi için belediye tarafından konulan kural ve kararlar
municipal paper
belediye tahvili
municipal police
belediye zabıtası Noun, Public Administration
municipal police
zabıta Noun, Public Administration
municipal police directorate
zabıta müdürlüğü Noun, Public Administration
municipal polling
belediye seçimi
municipal property
belediye emvali
municipal property
belediyeye ait mülk
municipal purposes
amme hizmeti amaçları Noun
municipal rates
belediye vergileri Noun
municipal rates
(Br) belediye vergileri Noun
municipal reform
belediye reformu
municipal savings bank
belediye tasarruf bankası Noun
municipal seat
belediye merkezi
municipal securities
belediye menkul kıymetleri Noun
municipal securities
belediye tahvilleri Noun
municipal security
belediye tahvili
municipal services
belediye hizmetleri Noun
municipal solid waste
kentsel katı atık Noun, Environment-Ecology
municipal stock
(Br) belediye tahvili
municipal stocks
(Br) belediye tahvilleri Noun
municipal structure
belediyenin yapısı
municipal support
belediye desteği
municipal taxation
belediye vergisi kesme
municipal taxes
belediye vergileri Noun
municipal taxes
(US) belediye vergileri Noun
municipal town
kasaba
municipal town
(US) kaza merkezi
municipal town
kendi kendini yöneten şehir
municipal treasurer
belediye veznedarı
municipal treasurer
(Br) belediye veznedarı
municipal undertaking
belediye girişimi
municipal warrant
belediye borç senedi
municipal warrant
belediye ödeme emri
municipal waste treatment
belediyenin atıkları değerlendirmesi
municipal worker
belediye işçisi
foreign municipal bonds
(US) yabancı ülke tahvilatı
infraction of a municipal law
belediye suçu
English-Turkish phrases from Zargan's own database