kas güçsüzlüğü
Noun, Medicine
kas zayıflığı
Noun, Medicine
kalp kası
Noun, Physiology
miyokard
Noun, Physiology
kirpiksi kas: gözkapağının kirpikleri taşıyan kası.
göz yuvarlağı kası: göz yuvarlağının hareketini yöneten 6 küçük kastan herbiri.
Noun
mali yapısını güçlendirmek
Verb
kalp kası
Noun, Physiology
miyokard
Noun, Physiology
kılı kıpırdamak, tınmak.
He didn't move a muscle: Kılı kıpırdamadı (tınmadı bile).
hiç kıpırdamamak, kılı kıpırdamamak.
Don't move a muscle: Hiç kımıldama.
düz kas, damarların iç yüzeyinde bulunan iğ şeklinde ipliklerden yapılmış kaslar.
Noun
devlet mekanizmasını kullanmak
Verb
kas biyopsisi
Noun, Medicine
hızlı otomobil: motoru güçlü ve çabuk hızlanan araba (spor arabası).
Noun
kas hücresi
Verb, Medicine
kaslarını geliştirmiş adam
kas ağrısı
Noun, Medicine
kas ağrısı
Noun, Medicine
kas-kansıvı, kas plazması: kas dokunun çıkardığı bir sıvı (bazen uyarıcı olarak zerkedilir).
Noun
kas gevşetici
Noun, Medicine
kas gevşetici
Noun, Medicine
kas spazmı
Noun, Medicine
kas-duyu lifi, kas-duyarga: kas gerilmelerine duyarlı, sinir elyafı ile karışık kas lifleri.
stretch receptor ile ayni anlama gelir.
Noun